Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2014/6367 E. 2014/6814 K. 25.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6367
KARAR NO : 2014/6814
KARAR TARİHİ : 25.11.2014

Mahkemesi :Çorum 1. Sulh Hukuk Hakimliği
Tarihi :22.04.2014
Numarası :2009/572-2014/418

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı imalât sonucu uğranılan zararın davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir. Davalı cevap vermemiş, yokluğunda yapılan yargılama sonunda mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen sözleşme ile Sağlık Müdürlüğü Hizmet Binasının onarım işi davalı tarafından yükümlenilmiş, 31.10.2005 tarihinde inşaatın geçici kabulü yapılmıştır. Kesin kabulü yapılmamış, 22.11.2008 tarihinde binanın dış sıvasının, bina yanına park eden iki araç üzerine düşmesi sonucu maddi hasar meydana gelmiş, hasar bedeli sigorta şirketince davacıya rücu edilmiş ve davacı tarafından ödenmiştir. Eldeki davada bu tazminatın davalı sorumluluğunda olduğu belirtilerek davalıdan tahsili istenmektedir. Mahkemece de kabul edildiği üzere uyuşmazlık, sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı mülga Borçlar Kanunu’nun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı iş sahibi, davalı yüklenicidir. Kural olarak işinin uzmanı sayılan yüklenici eseri fen ve sanat kurallarına, amacına, sözleşmesine uygun ifa etmekle yükümlüdür. Eserin amacına uygun ifa edilmesini tehlikeye koyacak bir hâl olursa bu hususta iş sahibini derhal haberdar etmekle yükümlüdür. Aksi halde bunların sonucuna katlanmak zorundadır (BK 357/III.).
Mahkemece alınan bilirkişi raporlarında, dökülmenin tuvaletlerin bulunduğu bölümde meydana gelmesinin yüklenicinin kusurundan değil, duvarın yüksek su ve nem tutma kapasitesine sahip olmasından kaynaklandığı, bu nedenle de yüklenici firmanın zarardan sorumlu olmadığı sonucuna varılmıştır. Oysa yukarıda değinilen Yasa hükmü uyarınca yüklenici uyarı görevini yapmakla yükümlü olup, bu görevini yerine getirdiği kanıtlanamadığından sonucuna katlanmakla ve iş sahibinin zararını ödemekle yükümlüdür. O halde davacının uğradığı zararın bilirkişiden ek rapor alınarak hesaplatılıp hüküm altına alınması gerekirken eksik inceleme ve bilirkişi görüşü ile bağlı kalınarak hükme varılması usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 25.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.