Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2014/626 E. 2014/6051 K. 27.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/626
KARAR NO : 2014/6051
KARAR TARİHİ : 27.10.2014

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, iş bedeli alacağından kesilen haksız cezanın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptâli, takibin devamı ve %40 icra inkâr tazminatı istemlerine ilişkin olup mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davacı yüklenici ile davalı iş sahibi idare arasında 08.06.2012 tarihinde 100.000 kişilik iftar yemeği verdirilmesi ve dağıtımına ilişkin hizmet alımına dair sözleşme akdedilmiştir. Davacı yüklenici sözleşme konusu edimi usulüne uygun olarak ifa etmesine rağmen davalı idare tarafından iş bedelinden haksız olarak 34.000,00 TL tutarında ceza kesildiğini, bu cezanın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Yapılan yargılama sonucunda alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davalı tarafından düzenlenen ve cezaya dayanak yapılan tutanakların tek taraflı olarak düzenlendiği, sözleşmenin 16. maddesine göre iş sahibi idare tarafından taahhüdün sözleşme hükümlerine aykırı yapıldığına dair davacı yükleniciye herhangi bir ihtar gönderilmediği, sözleşmenin 20.2 maddesi uyarınca da kontrol teşkilatı ile yüklenicinin birlikte kayıt tutmadığı, bu nedenle kesilen cezanın hukuka aykırı olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne ve %20 oranında icra inkâr tazminatına hükmedilmiştir. İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesi hükmü gereğince, itirazın iptâli davasında hükmolunan alacağa icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için anılan Kanun hükmünde öngörülen tüm koşulların gerçekleşmesi gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacının kesilen cezanın iadesini talep etmeye hakkı olup olmadığı yapılan yargılama sonucunda alınan bilirkişi kurulu raporu ile sabit olmuştur. Bu durumda davalı idare itirazında haksız sayılamayacağından davacı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilmesi doğru olmamıştır. Kararın bu nedenle bozulması gerekir. Ancak yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’nın 438/VII. maddesi gereği kararın düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı iş sahibi idare vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile, kararın hüküm fıkrasının ikinci paragrafında yer alan “Asıl alacak 34.000,00 TL üzerinden %20 oranında hesaplanan 6.800,00 TL icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine” cümlesinin karardan çıkartılmasına, yerine “yasal şartları oluşmadığından davacı alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına” cümlesinin yazılmasına, kararın değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 27.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.