Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2014/6252 E. 2014/6825 K. 25.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6252
KARAR NO : 2014/6825
KARAR TARİHİ : 25.11.2014

Mahkemesi :İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi :09.07.2014
Numarası :2013/362-2014/157

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, 818 sayılı Borçlar Yasası’nın 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Yerel mahkemede görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda 6100 sayılı HMK’nın 17. maddesi gereğince mahkemenin yetkisizliğine, İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yetkili olduğuna karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davalı yüklenici, dava dışı SS. Otomotiv Yedek Parça İt. ve Toptancılar Konut Yapı Kooperatifi’ne ait ve Şişli İstanbul’da bulunan arsasında …. Konut Projesi inşaatının yapım işini üstlenmiştir. Davacı taşeron da davalının üstlenimindeki işlerden A5 blokunun mekanik tesisatının yapım işlerini 05.03.2007 tarihli sözleşme ile B5 blokunun mekanik tesisatının yapım işlerini de 01.02.2007 tarihli sözleşme ile üstlenmiştir. Yanlar arasında imzalanan her iki sözleşmenin 27. maddesi uyarınca bu sözleşmelerin varlığı, geçerliliği, ifa edilmesi, ihlal edilmesi veya feshedilmesi ile ilgili bu sözleşmelerden veya tadillerinden veya eklerinden kaynaklanan tüm ihtilaflar veya taleplerde Kadıköy Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olacağı kararlaştırılmıştır. Sözleşmeler 1086 sayılı HUMK’nın yürürlükte olduğu dönemde düzenlenmiştir. HUMK’nın 9. maddesi uyarınca her dava kural olarak davalının ikâmetgâhı mahkemesinde açılır. Sözleşmeden doğan davalar ayrıca sözleşmenin icra olunacağı (işin yapılacağı) yer mahkemesinde de açılabilir (HUMK md. 10). Taraflar arasında yetki sözleşmesi varsa o yer mahkemesi de yetkilidir (HUMK md.22). Anılan bu yasal kural dikkate alındığında kamu düzeni gereği istisnalar hariç davacı tarafın bu yer mahkemelerinden birisinde davasını açmak konusunda seçimlik hakkı vardır.
Dava konusu somut olayda işin yapıldığı yer İstanbul ili Şişli ilçesi olup İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi davaya bakmaya yetkilidir. İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkisini engelleyen herhangi bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. Sözleşmelerin imzalandığı tarih itibariyle 6100 sayılı HMK yürürlüğe girmediğinden sözleşmede kararlaştırılan yer mahkemesinin kesin yetkili olduğunun kabulü mümkün değildir. Böyle bir kabul sözleşmenin imzalandığı tarihte değişik yer mahkemesinde dava açma imkânı bulunan tarafların seçimlik haklarını ortadan kaldıracaktır ve hak kaybına yol açacaktır. Bu bakımdan sözleşmeyle kararlaştırılan kesin yetkinin 6100 sayılı Yasa’nın yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra imzalanan yetki sözleşmelerinde tatbiki uygun olacaktır. Aksinin kabulü tarafların sözleşmeyle kazandıkları ve o tarih itibariyle yasayla yetkili kılınan mahkemelerde dava açma imkânını ortadan kaldıracağından eşitlik ilkesine de aykırı olacaktır. Eski Kanun zamanında yapılan yetki sözleşmelerinin, eski kanuna göre geçerli iseler bugün dahi geçerliliklerini muhafaza ettikleri kabul edilmelidir. Çünkü usul sözleşmelerinin kurulmaları ve geçerlilikleri bakımından maddi hukuk hükümlerine tâbi oldukları genel kabul gören bir ilkedir. Buna göre maddi hukuk alanında yapılan yeni kanunlar eski kanuna göre geçerli olarak yapılmış olan sözleşmeleri hükümsüz hale getirmedikleri gibi usul sözleşmelerine ilişkin yeni kanun hükümlerinin dahi eski kanun zamanında yapılmış usul sözleşmelerinin geçerliliğini etkileyemeyeceğini kabul etmek gerekir.
Açıklanan olgular gözetilerek yetki itirazının reddedilip işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ve yanlış değerlendirilme ile yetkisizlik kararı verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 25.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.