Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2014/6087 E. 2015/3839 K. 01.07.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6087
KARAR NO : 2015/3839
KARAR TARİHİ : 01.07.2015

Mahkemesi :İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi :16.04.2014
Numarası :2012/12-2014/97

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, davalının davacı aleyhine yaptığı ilâmsız icra takibinden dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti ile davalının sözleşme konusu edimi ifa etmemesi nedeniyle sözleşmenin feshi sonucu peşin olarak ödenen avansın iadesi istemlerine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine, koşulları oluşmadığından davalının icra inkâr tazminatı talebinin reddine dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Sözleşme konusu iş nedeniyle davacı yüklenici tarafından davalı taşerona 65.000,00 TL avans ödemesi yapıldığı sabittir. Dosya kapsamındaki deliller, bilirkişi raporu ve mahkemenin kabulüne göre davalı taşeronun gerçekleştirdiği imalât ve kazı miktarı 6.834,50 m3 tür. Yanlar arasında imzalanan 15.01.2009 tarihli sözleşmenin 8. maddesinde de işin bedeli 16.45/m3 +KDV olarak kararlaştırılmıştır. Davalı tarafından davacı aleyhine yapılıp kesinleşen İstanbul 13. İcra Müdürlüğü’nün 2011/24125 sayılı dosyasındaki faturalara dayalı asıl alacak miktarı 67.000,00 TL’dir.
Bu durumda mahkemece hükme esas alınan raporu düzenleyen bilirkişi kurulundan alınacak ek raporla davalı taşeronun gerçekleştirdiği kabul edilen toplam 6.834,50 m3 kazı imalâtı nedeniyle sözleşme fiyatlarıyla hakettiği iş bedeli hesaplattırılıp, istirdat ve menfi tespit istemli davada sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken bu husus üzerinde durulmadan eksik incelemeyle davanın tümden reddi doğru olmamıştır.
Davalının temyiz itirazlarına gelince;
3-Davacının talebi üzerine mahkemenin 12.01.2012 tarihli kararı ile teminat karşılığı İİK’nın 72/III. maddesi gereği icra dosyasına yatırılacak paranın alacaklıya ödenmemesine dair ihtiyati tedbir kararı verilmiş ve teminat mektubu verildiğinden ilgili icra müdürlüğüne yazı yazılmak suretiyle ihtiyati tedbir kararı uygulanmıştır. İİK’nın 72/IV. maddesinde davanın alacaklı lehine sonuçlanması halinde ihtiyati tedbir kararının kalkacağı ve hükmün kesinleşmesi halinde alacaklının ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararını gösterilen teminattan alacağı, alacaklının uğradığı zararın aynı davada takdir olunarak karara bağlanacağı hükmü getirilmiştir. Bu madde hükmüne göre menfi tespit davasının reddi halinde davacının tazminatla sorumlu tutulması için kötü niyetli ve davalı alacaklının talepte bulunması zorunlu olmayıp İİK’nın 72/III. maddesine göre ihtiyati tedbir kararı verilerek uygulanmış ve menfi tespit davasının redle sonuçlanmış olması yeterlidir.
Somut olayda ihtiyati tedbir kararı verilerek uygulandığı ve dava redle sonuçlandığından davacının İİK’nın 72/IV maddesi uyarınca inkâr tazminatıyla sorumlu tutulmasına karar verilmesi yerine yanlış değerlendirme ile davalının inkâr tazminatı talebinin reddi de usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Belirtilen sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan sebeplerle davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, diğer bentler uyarınca tarafların temyiz itirazlarının kabulü ile 2. bent gereğince davacı, 3. bende göre de davalı yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 01.07.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.