Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2014/6069 E. 2015/4476 K. 17.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6069
KARAR NO : 2015/4476
KARAR TARİHİ : 17.09.2015

Mahkemesi :Banaz Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :25.04.2014
Numarası :2012/391-2014/93

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat E… Y… ile davalı vekili Avukat R… Ş… geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, iş bedelinin tahsili için yapılan ilâmsız icra takibine itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili istemlerine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı, davalının vekili olan dava dışı H..P.. ile arasında düzenlenen 15.03.2010 tarihli sözleşme kapsamında, 01.07.2011 tarih ve 4189 numaralı faturada gösterilen malzemelerle imalât yaptığını, yapılan işlerin dava dışı H..P..’e teslim edildiğini, iş bedelinin ödenmediğini belirterek alacağının tahsili için yaptığı ilâmsız icra takibine itirazın iptâline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, takibe konu faturayı imzalayanın ve sözleşme yapanın aralarında husumet doğmuş bulunan yeğeni H..P..olduğunu, kendisine sözleşme yapmak için yetki vermediğini, davalı ile hiçbir alışverişi olmadığını belirterek akdi ilişkiyi inkâr etmiş, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Dosyaya sunulan belgelerden taraflar arasında sözlü ya da yazılı bir eser sözleşmesi ilişkisi olmadığı anlaşılmaktadır. Davacı, davalının vekili Habip Pekmez ile davalıya vekâleten sözleşme ilişkisi kurulduğunu iddia etmektedir. Gerçekten H..P.. ile davacı arasında 15.03.2010 tarihli yazılı bir eser sözleşmesi yapıldığı ve bu sözleşmenin H..P..tarafından davalının vekili sıfatı ile imzalandığı görülmektedir. Bununla birlikte; Zürih Başkonsolosluğu tarafından düzenlenen 22.06.2007 tarihli vekâletname ile vekile sadece bankalarda işlem yapmaya yetki verilmiştir. Bu vekâletnamede vekil, eser sözleşmesi yapma yetkisine sahip olmayıp, vekilin yetki aşımı söz konusudur. Yetki aşımı halindeyse, müvekkil, vekilin yaptığı işlemlerden sorumlu tutulamaz. Akdi ilişki de davalı tarafından inkâr edildiğinden, davacı yüklenici ile dava dışı H..P..arasında düzenlenen 15.03.2010 tarihli sözleşme davalı yönünden geçerli bir sözleşme değildir.
Açıklanan nedenlerle ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmesi gerekirken, vekâletnamenin sözleşme yapma yetkisi verdiği kabul edilerek taraflar arasında akdî ilişkinin kurulduğundan bahisle yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulü doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 17.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.