YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5802
KARAR NO : 2014/6976
KARAR TARİHİ : 02.12.2014
Mahkemesi :Milas 2. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :12.05.2014
Numarası :2014/182-304
Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinin tahsili amacıyla yapılan icra takibinde itirazın iptâli ve icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili talebine ilişkin olup mahkemece, hukuki yarar yokluğu nedeniyle red yönünde verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Mahkemece, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 1 yıllık süre içerisinde haciz istenmediği, 22.11.2011 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği, ödeme emrinin tebliği olan 14.10.2011 tarihinden itibaren 1 yıllık süre içerisinde haciz istenmediğinden 20.12.2012 tarihinde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, davacının harç yatırarak icra dosyası hakkında yenileme talebinde bulunmadığı, bu nedenle işlemden kaldırılan icra dosyası hakkında itirazın iptâli davası açmakta davacının hukuki yararının bulunmadığı belirtilmiş ise de, davalı borçlunun 17.10.2011 tarihli ödeme emrine itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği, İİK’nın 67. maddesindeki itirazın iptâli davası açmak için öngörülen 1 yıllık hak düşürücü sürenin, ödeme emrine itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ tarihinden itibaren başlayacağı belirtilmiştir. Ayrıca İİK’nın 78/2. maddesinde “Haciz istemek hakkı, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren bir sene geçmekle düşer. İtiraz veya dava halinde bunların vukuundan hükmün katileşmesine kadar veya alacaklıyla borçlunun icra dairesinde taksit sözleşmeleri yapmaları halinde taksit sözleşmesinin ihlaline kadar geçen zaman hesaba katılmaz.” düzenlemesine göre ödeme emrine itiraz halinde bunların vukuundan hükmün katileşmesine kadar geçen sürenin hesaba alınmayacağı ve davacının itirazın iptâli davası açmak için öngörülen 1 yıllık hak düşürücü sürenin dolmadığı gibi icra takibinin usulüne uygun şekilde yenilenebileceği de dikkate alındığında, davacının davayı açmakta hukuki yararı vardır. Bu nedenle davacının itirazın iptâli davası açmak konusunda hukuki yararının bulunmadığı gerekçesi ile red kararı verilmesi doğru olmayıp, hükmün temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 02.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.