Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2014/5631 E. 2014/7123 K. 08.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5631
KARAR NO : 2014/7123
KARAR TARİHİ : 08.12.2014

Mahkemesi :Diyarbakır 5. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :09.04.2013
Numarası :2013/30-285

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, sözleşme dışı iş bedelinin tahsili istemiyle açılmış, mahkemenin; davanın kabulüne dair kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Davada, sözleşme dışı iş bedeli olan 23.433,00 TL’nin KDV’si ile beraber 27.05.2011 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili istenmiş, mahkemece; davanın talep gibi aynen kabulüne karar verilmiştir. Dava açılırken 23.433,00 TL dava değeri üzerinden nispi harç yatırılmış olup istenen KDV miktarı belirtilmediği gibi buna ilişkin harçta yatırılmamıştır.
492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 16. maddesine göre değer ölçüsüne göre harca tabi işlemlerde 1. sayılı tarifede yazılı değerlerin esas alınması gerekmektedir. Aynı Yasa’nın 28/1. maddesinin a bendinde karar ve ilâm harcının dörtte birinin peşin, geri kalanın kararın verilmesinden itibaren iki ay içinde ödeneceği hükmü yer almakta olup, yine aynı Kanun’un 32. maddesinde yargı harçları ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılmayacağına dair emredici hüküm konulmuştur. Harçlar Kanunu’ndaki düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olduğundan görevi gereği mahkemelerce kendiliğinden gözönünde tutulacağı gibi temyiz aşamasında Yargıtay’ca da re’sen dikkate alınır.
Davacı özel hukuk tüzel kişisi olup, Harçlar Yasası’na göre harçtan muaf olan kişi ve kurumlardan değildir. Nispi karar ve ilâm harcına tabi davalarda dava değeri üzerinden peşin nispi ilâm harcının alınması zorunludur. Uyarıya rağmen yatırılmaması halinde Harçlar
Kanunu’nun 32. maddesine göre müteakip işlemler yapılamayacağından dava dosyasının işlemden kaldırılması gerekir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun en son 04.12.2013 gün 2013/21-445 Esas, 2013/1625 Karar sayılı ilâmı ve Dairemizin yerleşik uygulamaları bu yöndedir.
Bu durumda mahkemece davacıya, dava dilekçesinde istemiş olduğu KDV miktarının açıklattırılarak, Harçlar Kanunu’nun yukarıda sözü edilen maddeleri uyarınca, açıklamış olduğu KDV miktarı üzerinden dava harcının tamamlattırılması için süre verilip, bundan sonra yargılamaya devam edilerek işin sonuçlandırılması gerekirken kamu düzeninden olan harç hususu gözden kaçırılarak eksik harç tamamlattırılmadan davanın sonuçlandırılması doğru olmamıştır.
Öte yandan, dava tarihi itibarıyla yürürlüğe girmiş olan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 117. maddesi uyarınca, dava tarihinden önceki bir tarihten faize hükmedilebilmesi için borçlunun miktar içerir ihtarnameyle temerrüde düşürülmesi gerekmektedir. Mahkemece faizin başlangıç tarihine esas alınan ve davacı yüklenici tarafından davalı iş sahibine hitaben yazılmış olan 27.05.2011 günlü yazı miktar içermediğinden temerrüde esas teşkil etmez. Bu sebeple, hüküm altına alınan alacağa dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması gerekirken daha önceki ve davalıyı temerrüde düşürür nitelikte bulunmayan 27.05.2011 günlü yazı tarihinden faize hükmedilmesi de doğru değildir.
Açıklanan nedenlerle mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca diğer temyiz itirazlarının kabulüyle kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 08.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.