Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2014/56 E. 2014/6630 K. 17.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/56
KARAR NO : 2014/6630
KARAR TARİHİ : 17.11.2014

Mahkemesi :Bursa 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi :10.10.2013
Numarası :2012/557-2013/344

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat … ile davalı vekili Avukat …. geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili amacıyla girişilen icra takibine vâki itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı iş sahibi vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacı vekili, taraflar arasında yapılan 10.05.2012 tarihli sipariş sözleşmesi ile müvekkilinin davalıya ait işyerinin dekorasyon işlerini 86.500,00 TL+ KDV bedelle yapmayı üstlendiğini, işin yapımı sırasında bazı inşaat-tadilat işlerinin yapımından vazgeçildiğini, müvekkilinin diğer işleri yapıp teslim ettiğini, müvekkilinin yaptığı işlere ilişkin olarak 15.08.2012 tarihli KDV dahil 57.424,70 TL bedelli fatura düzenleyip davalıya posta yoluyla gönderdiğini, davalının tebligatı almaktan kaçındığını, müvekkiline 19.895,55 TL avans ödemesi yapıldığını, başkaca ödeme yapılmadığını, bakiye 37.529,15 TL alacağının bulunduğunu, bu miktarın tahsili için başlattıkları icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu iddia ederek, icra takibine yapılan itirazın iptâline, takibin devamına ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; davalı ise, davacının süresi içerisinde edimini ifa etmediğini, işin yapılan kısmının ise ayıplı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece bir mali müşavir tarafından davacının ticari defterleri incelenmek suretiyle düzenlenen bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı iş sahibi tarafından Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2012/128 D.iş sayılı dosyasında yaptırılan tespit sonucunda düzenlenen 15.10.2012 tarihli bilirkişi raporunda, bazı imalâtların yüklenici tarafından yapılmadığı ve iş sahibince tamamlandığı, yüklenici tarafından yapılan imalâtlarda da ayıplar bulunduğu belirtilmiştir. Buna rağmen mahkemece davacının düzenlediği fatura kapsamındaki işin eksiksiz ve ayıpsız olarak yapıldığının kabulü doğru olmamıştır.
O halde mahkemece yapılması gereken iş; taraflar arasındaki 10.05.2012 tarihli sipariş sözleşmesinde iş yapımı 86.500,00 TL + KDV götürü bedelle kararlaştırıldığından, davacının imalâttan kaynaklanan alacağının, 6100 sayılı HMK’nın 266 ve devamı maddelerine uygun seçilecek uzman bilirkişilerle mahallinde keşif yapılarak, sözleşmedeki her bir imalâtta davacı tarafından ayıpsız olarak gerçekleştirilenlerin sözleşmeye göre fiziki oranı saptanıp, kararlaştırılan toplam fiyata uygulanmak suretiyle davacının alacak miktarı bulunmalı, bundan davalı tarafından kanıtlanan ödemelerin mahsubuyla kalan miktar üzerinden hüküm kurulmasından ibarettir. Bu hususlar üzerinde durulmadan yazılı şekilde ve eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın davalı iş sahibi yararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 17.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.