YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5343
KARAR NO : 2015/3081
KARAR TARİHİ : 04.06.2015
Mahkemesi :Erzurum 3. Hukuk Hakimliği (Tic. Mah. Sıf.)
Tarihi :10.06.2014
Numarası :2013/259-2014/559
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, eser sözleşmesi nedeniyle davacı iş sahibi tarafından davalı yükleniciye fazla ödendiği iddia olunan iş bedelinin iadesi istemiyle açılmıştır.
Mahkemece; alacağın Sayıştay ilâmına bağlı olduğu, böylece; ilâmların icrası yoluyla tahsilinin mümkün bulunması nedeniyle hukuki menfaat yokluğundan (sübuta ermediğinden) dolayı davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı; Erzurum Büyükşehir Belediyesi ile davalı yüklenici şirket arasında; Yaz Sebze Meyve Hali İnşaatı’nın yapımı sözleşmesinin 21.06.2002 tarihinde imzalandığını, Sayıştay’ca 832 sayılı Yasa hükümlerine göre 2002 yılında yapılan denetim sırasında davalıya yaptırılan bu iş nedeniyle 47.184,05 TL fazla ödeme yapıldığının belirlendiğini, Sayıştay ilâmının temyiz aşamasından geçip kesinleştiğini, bu fazla ödeme sonucunda kurumun ve çalışanlarının zarara uğradığını belirterek yazılı ve sözlü uyarılara rağmen ödenmeyen 47.184,05 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili fazla ödemenin sözkonusu olmadığını alacağın zamanaşımına uğradığını, davanın reddinin gerektiğini, bir an için aksi düşünülse bile alacağa ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülebileceğini savunmuştur.
Mahkemece alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davada talep olunan alacağın kesinleşmiş Sayıştay ilâmına bağlı bulunması nedeniyle davacı kurumca ilâmların icrası yoluyla tahsilinin mümkün olduğu davalı yüklenicinin Sayıştay ilâmının sorumlusu, muhatabı olmadığı ilâmda davacı idare çalışanlarının sorumlu tutulduğunu böylece davanın sübuta ermediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki ilişki eser sözleşmesinden kaynaklandığından davalı yüklenicinin davacı iş sahibine karşı sorumluluğu sözleşme ve Borçlar Kanunu hükümlerine göre değerlendirilmelidir.
Davacı kurum çalışanlarının fazla ödemeden sorumlu tutulup tutulmayacağı, kimlerin ne miktar sorumlu olduğu hususlarında ise çeşitli yasa ve yönetmeliklerde düzenlemeler mevcuttur (örn. 2886 sy. 86, 1050 sy. 20/E, 4735 sy. 28, Emanet işleri yönetmeliği 6 md. vs.).
Sayıştay kural olarak uyuşmazlıkları çözmekle görevli bir yargı mercii olmayıp devlet harcamalarını denetlemekle, hesap ve işlemlerini sonuçlandırmakla görevli Anayasal bir kurum olup verdiği tazmin kararları bu kararın verildiği tarihte yürürlükte olan 1086 sayılı HUMK’nın 237 ve 01.10.2011’de yürürlüğe giren HMK’nın 303. maddesi gereğince kesin hüküm teşkil etmez. Sayıştay tarafından idare elemanlarının sorumluluğuna karar verilmesi davacı iş sahibinin fazla ödeme nedeniyle asıl borçlu iş sahibine karşı sözleşme ve Borçlar Kanunu’nun çerçevesinde mükerrer ödemeye yol açmamak kaydıyla alacak davası açma hakkını ortadan kaldırmaz.
Mahkemece işin esasına girilerek tarafların delilleri toplanıp iddia ve savunmalar incelenerek fazla ödeme olup olmadığı, varsa miktarı hakkında HMK’nın 266. maddesi uyarınca bilirkişi incelemesi yapılıp alınacak rapor da değerlendirilerek sonucuna göre bir karar vermek gerekirken davanın sübut bulmadığından reddedilmesi doğru olmamış, hükmün davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 04.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.