Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2014/5333 E. 2015/3168 K. 08.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5333
KARAR NO : 2015/3168
KARAR TARİHİ : 08.06.2015

Mahkemesi :Elazığ 2. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :05.06.2014
Numarası :2010/351-2014/428

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Uyuşmazlık, kamu ihale sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.
Davada, ihalenin 31.07.2008 tarihinde yapıldığı halde sözleşmenin ancak idare mahkemesi kararına istinaden 27.07.2009 tarihinde yapılabildiği iddia edilerek sözleşmenin geç imzalanması nedeni ile uğranılan fiyat farkı zararlarından şimdilik 10.000,00 TL’nin tahsili istenmiş, 27.09.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile talep 184.654,78 TL arttırılarak 194.654,78 TL’ye çıkarılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda ıslah da dikkate alınarak davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Elazığ Kabul ve Toplama Merkezi İnşaatı işine ilişkin olarak yanlar arasında 6.867.429,13 TL + KDV götürü bedelli 27.07.2009 tarihli sözleşme imzalanmış ve bu sözleşmenin 9.2.1 maddesi ile Yapım İşleri Genel Şartnamesi (YİGŞ) ek olarak kabul edilmiştir. YİGŞ’nin 39/4-e maddesinde; yüklenicinin geçici hakedişlere itirazı olduğu takdirde, karşı görüşlerinin neler olduğunu ve dayandığı gerekçeleri idareye vereceği ve bir örneğini de hakediş raporuna ekleyeceği dilekçesinde açıklaması ve hakediş raporunu “idareye verilen … tarihli dilekçemde yazılı itirazi kayıtla” cümlesini yazarak imzalaması gerektiği, eğer yüklenicinin hakediş raporunun imzalanmasından sonra tahakkuk işlemi yapılıncaya kadar, yetkililer tarafından hakediş raporunda yapılabilecek düzeltmelere bir itirazı olursa hakedişin kendisine ödendiği tarihten başlamak üzere en çok on gün içinde bu itirazını dilekçe ile idareye bildirmek zorunda olduğu, yüklenicinin itirazlarını bu şekilde bildirmediği takdirde hakedişi olduğu gibi kabul edilmiş sayılacağı düzenlenmiştir. Şartnamenin bu hükmü sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK’nın 287. maddesi uyarınca delil sözleşmesi niteliğinde olup tarafları bağladığı gibi mahkemece de re’sen dikkate alınması gerekir. Bu hüküm uyarınca hakedişlere şartnamede belirtilen şekilde itiraz edilmediği takdirde yüklenicinin o hakedişe bağlı hakları düşer.
Somut olayda; dava 26.07.2010 tarihinde açılmıştır. Dava tarihine kadar 1, 2, 3, 4, 5 ve 6 nolu ara hakedişler düzenlenmiş, bu hakedişlere davacı yüklenici tarafından herhangi bir itiraz ileri sürülmemiş, hakedişler olduğu şekli ile kesinleşmiştir. Bu nedenle yüklenicinin bu hakedişlere yönelik fiyat farkı isteminin reddi gerekirken kabulü doğru olmamıştır. Davacı davasını 27.09.2011 tarihinde ıslah etmiş, ıslah dilekçesinde hem dava konusu yapılan ilk altı hakedişe ilişkin talebini artırmış, hem de dava tarihinden sonra düzenlenen 7 ve 8 nolu hakedişlere ilişkin talebini davaya eklemiştir. 7 ve 8 nolu hakedişler ilk defa ıslahla dava konusu yapıldığından ilk altı hakedişle ilgili olarak açılan dava bu hakedişler yönünden itirazi kayıt konulduğu sonucunu doğurmamaktadır. Bu hakedişler yönünden de usulüne uygun itirazın varlığı aranmalıdır. Anılan bu hakedişler de ıslah tarihinden önce itirazsız olarak kesinleşmiş, davacının bu hakedişlere yönelik talep hakları da düşmüştür. Mahkemece YİGŞ’nin 39. maddesi hükmü gözetilerek dava ve ıslaha konu tüm hakedişlere ilişkin fiyat farkı talebinin reddi gerekirken şartnamenin sözü edilen hükmünü değerlendirmeyen bilirkişi raporu ile doğrudan bağlı kalınarak yazılı şekilde davanın kabulü doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 08.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.