Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2014/5321 E. 2015/3076 K. 04.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5321
KARAR NO : 2015/3076
KARAR TARİHİ : 04.06.2015

Mahkemesi :İstanbul 17. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :12.06.2014
Numarası :2014/12-283

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Uyuşmazlık, eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmış olup, davada bakiye iş bedelinin tahsili istemiyle başlatılan ilâmsız icra takibine davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptâli ile takibin devamı istenmiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden sonra 09.01.2014 tarihinde asliye hukuk mahkemesine açılmıştır. Davalı cevabında davaya bakmakla görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğunu belirterek görev itirazında bulunmuştur. Mahkemece 12.06.2014 tarihli oturumda tüm dosya içeriğine göre davalının görev itirazı yerinde görülmeyerek reddedilmiş ve yargılamaya devamla işin esası hakkında hüküm kurulmuştur.
TTK’nın 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmış ve açıklanmış, 5. maddesinde de ticari davalara asliye ticaret mahkemesinde bakılacağı belirtilmiştir. TTK’nın 4. maddesine göre her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari davadır. (nispi ticari dava). Somut olayda her iki taraf da ticaret şirketi olup, sözleşme konusu iş ticari işletmeleriyle ilgili bulunmaktadır. Bu nedenle davaya bakmakla görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir. TTK’nın 5. maddesinde asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi arasındaki ilişki görev ilişkisi olarak düzenlenmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 1. maddesine göre göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir, 114/c maddesine göre de “mahkemenin görevli olması” dava şartıdır. HMK’nın 115/1. maddesine göre mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağı gibi, taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilir. HMK’nın 115/2. maddesi uyarınca dava şartı noksanlığı halinde davanın usulden reddi gerekir.
Yukarıda yapılan açıklamalara göre mahkemece, davalının görev itirazının kabul edilip mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
HMK’nın 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesi ve süresi içinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli asliye ticaret mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde görev itirazının red edilerek işin esası hakkında hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 04.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.