Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2014/5299 E. 2015/3284 K. 11.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5299
KARAR NO : 2015/3284
KARAR TARİHİ : 11.06.2015

Mahkemesi :Kayseri 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi :29.04.2014
Numarası :2012/341-2014/126

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalı vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat M..S.. ile davalı vekili Avukat K..S.. geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesine dayalı bakiye iş bedelinin tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vâki itirazın iptâli, takibin devamı ve %40 icra inkâr tazminatı istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı taşeron vekilinin tüm, davalı yüklenici vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir.
2-Mahkemece takip konusu alacağın likit olduğu kabul edilerek davalı borçlu %40 oranında icra inkâr tazminatına mahkum edilmiştir. İcra İflas Kanunu’nun 67/II. maddesine göre takibe itiraz eden borçlunun icra inkâr tazminatına mahkum edilebilmesi için itirazında haksız olması gerekir. Alacağın varlığı ve miktarı ihtilâflı olup, yargılama yapılmasını ve bilirkişiden rapor alınmasını gerekli kılıyorsa borçlunun takibe itirazında haksız olduğu kabul edilemez. Somut olayda, davacı taşeronun alacağı bilirkişi raporu ile belirlenmiş olup alacağın likit olduğundan ve borçlunun itirazında haksızlığından söz edilemeyeceğinden koşulları oluşmayan icra inkâr tazminatının reddi gerekirken kabulü doğru olmamıştır. Kararın bu nedenle bozulması gerekirse de yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesinin yollamasıyla uygulanması gereken mülga 1086 sayılı HUMK’nın 438/VII. Maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı taşeron vekilinin tüm, davalı yüklenici vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca davalı yüklenici vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, kararın hüküm fıkrasının 2 numaralı bendinin karardan çıkartılarak yerine “Şartları oluşmadığından davacının icra inkâr tazminatı isteminin reddine” cümlesinin yazılmasına, kararın değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay’daki duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 11.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.