Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2014/5296 E. 2015/3266 K. 11.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5296
KARAR NO : 2015/3266
KARAR TARİHİ : 11.06.2015

Mahkemesi :Kocaeli 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi :12.02.2014
Numarası :2012/146-2014/23

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat E..G..ile davalı vekili Avukat B..B..B.. geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, iş bedelinin tahsili için yürütülen icra takibine yapılan itirazın iptâli ve takibin devamı istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince yasal süresinde temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekili, müvekkilinin davalının taşeronu olarak enerji tesisleri izolasyon işini yaptığını, bu işlere istinaden düzenlenen 14.10.2011 ve 19.12.2011 tarihli fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine Kocaeli 3. İcra Müdürlüğü’nün 2012/342 sayılı dosyası ile takibe geçtiğini, takipten sonra davalı tarafından müvekkiline ödemeler yapıldığını, ödemeden sonra 04.04.2012 tarihinde yapılan icra takibine itiraz edildiğini, asıl borcu ödeyen davalının borcun faizini, takip masraflarını, takip harçlarını ve vekalet ücretini ödemekten imtina ettiğini belirterek; takip öncesi faiz, vekalet ücreti, takip sonrası işleyen faizler ve takip harçları olmak üzere toplam 26.842,67 TL yönünden itirazın iptâli, takibin devamı ve bu miktar alacak üzerinden %40’tan az olmamak üzere icra inkâr tazminatı takdirini talep etmiştir. Davalı vekili, takip öncesi müvekkilinin temerrüde düşürülmediğini bu nedenle takip öncesi faiz istenemeyeceğini, asıl alacak miktarının 27.03.2012 tarihinde 2 adet çek ile ödendiğini, bu ödemeleri davacının herhangi bir ihtirazi kayıt koymadan kabul ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının icra takibi başlatıldıktan sonra asıl alacağı ödediği, yapılan işe göre düzenlenen fatura miktarı karşısında yapılan ödeme miktarlarının icra takibi ile doğan faiz ve masrafları karşılar miktarda olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı yüklenici tarafından 13.01.2012 tarihinde, Kocaeli 3. İcra Müdürlüğü’nün 2012/342 sayılı dosyası ile; 13.01.2012 tarihinde 14.10.2011 tarihli, 73.259,13 TL bedelli ve 19.12.2011 tarihli 81.075,77 TL bedelli iki adet faturaya dayanılarak 153.845,71 TL asıl alacak ve 3.048,57 TL faiz olmak üzere toplam 156.894,28 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatılmıştır. Takip tarihinden sonra davalı iş sahibi tarafından çeşitli tarihlerde toplam 169.291,30 TL ödeme yapılmıştır. Her ne kadar davalı, ödeme emrini tebliğ almadan önce borcunu kısmi olarak ödemişse de, takip tarihi olan 13.01.2012 tarihi itibariyle temerrüt oluşmuştur. Bu nedenle davalı, ödeme tarihlerine kadar işleyen faizden, hakkında takip başlatılmasına sebep olduğundan takip masrafları ve vekalet ücretinden de sorumludur. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu yukarıdaki açıklamalara uygun olarak düzenlenmemiştir.
Mahkemece yapılacak iş, yeniden konusunda uzman bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılarak, asıl alacağın takip tarihinden itibaren 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 84. maddesine uygun olarak, ödeme tarihlerine göre ayrı ayrı hesaplanacak temerrüt faizleri ile birlikte takip masrafları ve takip vekalet ücreti de dahil olmak üzere davalı yüklenicinin takip nedeniyle borçlu olduğu miktarı tespit etmek, yapılan ödemelerin tümünü iş bu takibe hasretmek suretiyle düzenlenecek Yargıtay denetimine elverişli raporla varılacak sonuca göre karar vermekten ibarettir.
Açıklanan nedenlerle kararın bozulması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilin sair temyiz itirazlarının reddine 2. bent uyarınca kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 11.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.