Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2014/5096 E. 2015/3166 K. 08.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5096
KARAR NO : 2015/3166
KARAR TARİHİ : 08.06.2015

Mahkemesi :Samsun 3. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :29.04.2014
Numarası :2012/418-2014/183

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, haksız fesih nedeni ile uğranılan zararların tazmini istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsım dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Mahkemece, hüküm altına alının alacağa feshin davacıya tebliğ edildiği 14.04.1999 tarihinden itibaren faiz uygulanmıştır. Bir alacağa temerrüt faizi yürütülebilmesi için muaccel olması yeterli olmayıp fesih ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nın 101/I. maddesi gereği borçlunun ayrıca ve usulüne uygun ihtar ile temerrüde düşürülmesi zorunludur. Somut olayda, davalının davadan önce yöntemine uygun şekilde temerrüde düşürüldüğü ileri sürülüp kanıtlanmamıştır. Bu nedenle sözleşmenin feshinin davacıya tebliğ edildiği tarihin faiz başlangıcına esas alınması mümkün değildir. Bu durumda mahkemece alacağın kabul edilen kısmına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken daha önceki bir tarihin faizin başlangıcına esas alınması doğru olmamıştır. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. Ne var ki, düşülen bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, kararın 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’nın 438/VII. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte yazılı nedenlerle kararın hüküm fıkrasının ilk paragrafının birinci satırındaki “14.04.1999” tarihinin karardan çıkartılarak, yerine “01.02.2006 dava” tarih ve kelimesinin yazılmasına, kararın değiştirilmiş bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 08.06.2015 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

-K A R Ş I O Y-

Davada, belediye hizmet binası yapımına ilişkin 11.09.1996 tarihli sözleşmenin davalı yanca 06.04.1999 tarihinde haksız olarak feshedildiği ileri sürülerek 140.000,00 TL müspet zararın (kar kaybının) temerrüt tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte tahsili istenmiştir.
Mahkemece, davalı idarenin fesihte haklı olmadığı kabul edilmiş, bilirkişi kurulunca düzenlenen 18.12.2013 tarihli ikinci ek raporun fesih tarihi itibariyle hesaplama yapan seçeneği benimsenerek davanın kısmen kabulüne, 7.283,28 TL kar kaybının fesih kararının tebliğ edildiği 14.04.1999 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazla talebin reddine karar verilmiştir.
Karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Yanlar arasındaki uyuşmazlık davalı idarenin fesihte haklı olup olmadığı, sonucuna göre davacının müspet zararlarını (kar kaybını) talep edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Yanlar arasındaki sözleşmenin 3. maddesinde yüklenicinin taahhüdün tümünü 30.12.1997 tarihine kadar tamamlayıp geçici kabule hazır hale getirmeye mecbur olduğu kararlaştırılmıştır. Davalı belediyece 23.09.1996 tarihine kadar yapılması gereken yer tesliminin 292 gün gecikmeyle 08.07.1997 tarihinde yapılmış olması nedeniyle davacıya iki kez süre uzatımı verilmiş, 23.12.1997 tarih 150 sayılı belediye encümen kararı ile işin süresi 31.12.1998 tarihine, 05.05.1998 tarih 43 sayılı encümen kararıyla da 26.03.1999 tarihine uzatılmıştır. Verilen ek sürenin dolmasını takiben belediye encümeninin 06.04.1999 tarih 56 sayılı kararıyla sözleşme feshedilmiş, fesih gerekçesi olarak yüklenicinin inşaat faaliyetlerini tümü ile durdurarak işi terk ettiği, verilen süre uzatımına göre işin süresi 26.03.1999 tarihinde dolduğu halde inşaat seviyesinin %31 olduğu, kalan işlerin yakın zamanda bitirilmesi mümkün olmadığından yeniden ek süre verilmesinin de faydalı olmayacağı hususları gösterilmiştir.
Mahkemece bilirkişi kurulundan 1 asıl 3 ek rapor alınmış, bilirkişiler fesih tarihi itibariyle inşaat seviyesinin %29,246 olduğunu, davalı idarenin fesih tarihinden önce davacı yükleniciye noter aracılığıyla işin zamanında yapılması için bir uyarıda bulunmadığını, bu nedenle tek taraflı fesih koşullarının oluşmadığını, feshin haksız olduğunu mütalaa etmişler, mahkemece de bu görüş benimsenerek dava kısmen kabul edilmiştir.
Davalı belediyenin fesih usul ve sürelerine uymaması tam kusur olarak değil ancak müterafik kusur olarak kabul edilebilir. Davacı da işi onaylı iş programına uygun yürütememiş, iş programının gerisinde kalmış, süre uzatım kararlarıyla işin süresi 26.03.1999 tarihine uzatılmasına rağmen inşaatı süresinde tamamlayamamış, sözleşmenin feshedildiği 06.04.1999 tarihine kadar inşaatın ancak %29,246’lik kısmını tamamlayabilmiştir. Sözleşmedeki taahhütlerini yerine getirmediğinden davacının da fesihte müterafik kusurlu olduğu kabul edilmelidir.
Müterafik kusur halinde sözleşmenin tasfiyesi gerekeceğinden ve müspet zarar kapsamında kar kaybı talep edilemeyeceğinden davanın tümden reddi gerekirken, fesihte davalının tam kusurlu olduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulü doğru olmamıştır.
Davanın reddine karar verilmek üzere kararın bozulması gerektiğini düşündüğümden sayın çoğunluğun onama yönündeki görüşlerine iştirak etmiyorum.