Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2014/5079 E. 2014/6249 K. 03.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5079
KARAR NO : 2014/6249
KARAR TARİHİ : 03.11.2014

Mahkemesi :Kahramanmaraş 1. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :13.11.2012
Numarası :2010/511-2012/535

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Davada, sözlü olarak kurulan eser sözleşmesi ile davalıya ait 45 daireli inşaatın alçı, sıva, saten ve fonbord işçiliklerinin üstlenildiği, üstlenilen işlerin yapılarak teslim edildiği, ancak işin kesin hesabında davalı ile anlaşma sağlanamadığı iddia edilerek ödenmeyen bakiye iş bedeli alacağının tahsili istenmiş, mahkemece taraflar arasındaki hukuki ilişki hizmet akdî olarak değerlendirilip davaya bakmakla görevli olan mahkemenin iş mahkemesi olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yanlar arasında yazılı olarak düzenlenmiş bir sözleşme bulunmamaktadır. Genel olarak uyuşmazlık yanlar arasındaki akdî ilişkinin eser sözleşmesi mi yoksa iş (hizmet) akdî mi olduğu noktasında toplanmaktadır. Davalı davaya cevabında, davacının kendisinden kaynaklanan nedenlerle 1.162,90 TL alacağı bulunduğunu, davacı yanında davacı ile beraber iş yapan işçilerden Adnan’ın 97,48 TL, Aydın’ın 1.162,90 TL, Fahri’nin 1.328,36 TL, Murat’ın 1.092,96 TL, Tarık’ın 1.008,39 TL, Hüseyin’in 1.112,94 TL, Mehmet’in 1.639,41 TL ve Ünal’ın 556,47 TL alacağı bulunduğunu, bu miktarları ödemeyi davacıya teklif ettiği halde davacının kabul etmeyerek eldeki davayı açtığını savunmuştur. Davalı, adı geçen işçilerin ücretlerini ödemeyi davacıya teklif ettiğine göre bu işçilerin kendisinin işçisi olmayıp davacının işçileri olduğunu ikrar ve kabul etmiştir. Mahkemece adı geçen işçiler tanık olarak dinlenmiş, beyanlarında davalıdan işi davacının aldığını, kendilerinin davacının işçileri olup ücretlerini davacıdan aldıklarını beyan etmişlerdir. 1475 sayılı İş Kanunu’nun 16. maddesine göre birden çok işçinin meydana getirdiği bir takımı temsilen bu işçilerden birinin takım klavuzu sıfatıyla iş verenle takım sözleşmesi yapması mümkün ise de, aynı maddeye göre takım sözleşmesinin yazılı şekilde yapılması zorunlu olup davalı takım sözleşmesinin varlığını da kanıtlayamamıştır. Davalının cevap dilekçesindeki ikrar ve kabulü ile davacı tanıklarının beyanları birlikte değerlendirildiğinde taraflar arasında kurulan sözleşmenin eser sözleşmesi olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda, mahkemece işin esasının incelenerek ve taraf delilleri toplanarak varılacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken akdî ilişkinin niteliği konusunda yanılgıya düşülerek görevsizlik kararı verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 03.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.