Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2014/5078 E. 2014/6248 K. 03.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5078
KARAR NO : 2014/6248
KARAR TARİHİ : 03.11.2014

Mahkemesi :Kahramanmaraş 1. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :13.11.2012
Numarası :2010/535-2012/534

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Davada, sözlü olarak kurulan eser sözleşmesi ile davalıya ait Kahramanmaraş Merkez Boğaziçi Evleri ile Kahramanmaraş Merkez Esentepe Konutları inşaatının (154 daire) boya işçiliğinin üstlenildiği, üstlenilen işlerin yapılarak teslim edildiği, ancak işin kesin hesabında davalı ile anlaşma sağlanamadığı iddia edilerek ödenmeyen bakiye iş bedeli alacağının tahsili istenmiş, mahkemece taraflar arasındaki hukuki ilişki hizmet akdi olarak değerlendirilip davaya bakmakla görevli olan mahkemenin iş mahkemesi olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yanlar arasında yazılı olarak düzenlenmiş bir sözleşme bulunmamaktadır. Genel olarak uyuşmazlık yanlar arasındaki akdî ilişkinin eser sözleşmesi mi yoksa iş (hizmet) akdi mi olduğu noktasında toplanmaktadır. Davalı davaya cevabında, davacının şahsi olarak kendisinden 554,79 TL alacağı bulunduğunu, davacı yanında davacıyla beraber iş yapan işçilerden Aziz’in 581,45 TL, Barış’ın 546,48 TL, Erenşah’ın 844,69 TL, Hüseyin’in 721,94 TL, Hişam’ın 513,70 TL, M. N. de 368,90 TL alacağı bulunduğunu, bu miktarları ödemeyi davacıya teklif ettiği halde davacının kabul etmeyerek eldeki davayı açtığını savunmuştur. Davalı, adı geçen işçilerin ücretlerini ödemeyi davacıya teklif ettiğine göre bu işçilerin kendisinin işçisi olmayıp davacının işçileri olduğunu ikrar ve kabul etmiştir. Mahkemece adı geçen işçiler tanık olarak dinlenmiş, beyanlarında davalıdan işi davacının aldığını, kendilerinin davacının işçileri olup ücretlerini davacıdan aldıklarını beyan ederek davacı iddialarını doğrulamışlardır. 1475 sayılı İş Kanunu’nun 16. maddesine göre birden çok işçinin meydana getirdiği bir takımı temsilen bu işçilerden birinin takım klavuzu sıfatıyla iş verenle takım sözleşmesi yapması mümkün ise de, aynı maddeye göre takım sözleşmesinin yazılı şekilde yapılması zorunlu olup davalı takım sözleşmesinin varlığını da kanıtlayamamıştır. Davalının cevap dilekçesindeki ikrar ve kabulü ile davacı tanıklarının beyanları birlikte değerlendirildiğinde taraflar arasında kurulan sözleşmenin eser sözleşmesi olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda, mahkemece işin esasının incelenerek ve taraf delilleri toplanarak varılacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken akdî ilişkinin niteliği konusunda yanılgıya düşülerek görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabul edilerek kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 03.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.