Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2014/4996 E. 2014/6246 K. 03.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4996
KARAR NO : 2014/6246
KARAR TARİHİ : 03.11.2014

Mahkemesi :İstanbul 35. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi :22.04.2014
Numarası :2014/41-2014/105

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, zaman bakımından uygulanması gereken 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmıştır.
Davada, 04.04.2011 tarihli “D- Marin Göcek Marina Palamar Botu Sözleşmesi” uyarınca davalı yüklenici tarafından imâl ve teslim edilen teknede imalât ve işçilik hataları bulunduğu, şanzıman kapasitesinin küçük olup diğer ana aksamla uyumlu olmadığı, teslimden kısa süre sonra garanti süresi içinde arızalandığı, derhal ayıp ihbarında bulunulmasına rağmen giderilmediğinden arızanın kendileri tarafından tamir ettirildiği iddia edilerek 8.188,19 TL tamir masrafının tahsili ve şanzımanın yenisiyle değiştirilmesi istenmiştir.
Davalı cevabında, taraflar arasında düzenlenen sözleşmeye göre İstanbul mahkemelerinin yetkili olduğunu, davanın asliye ticaret mahkemesinde açılması gerektiğini belirterek yetki ve görev itirazında bulunmuş, mahkemece, davaya bakmakla görevli mahkemenin Denizcilik İhtisas Mahkemesi olduğu belirtilerek dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Somut olayda uyuşmazlık, davaya bakmakla görevli mahkemenin Denizcilik İhtisas Mahkemesi olup olmadığı, değilse hangi mahkemenin görevli olduğu noktasındadır.
Denizcilik İhtisas Mahkemeleri 28.04.2004 tarihli resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 5136 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkındaki Kanun’la kurulmuştur. 5136 sayılı Kanun’un 1. maddesiyle 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine son fıkra olarak “İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun olumlu görüşü ile Adalet Bakanlığınca, bu Kanun’un dördüncü kitabında yer alan deniz ticaretine ilişkin ihtilaflara bakmak ve asliye derecesinde olmak üzere Denizcilik İhtisas Mahkemeleri kurulur. Bu mahkemelerin yargı çevresi Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından belirlenir” hükmü eklenmiştir. Bu maddeye göre Denizcilik İhtisas Mahkemeleri’nin görev alanı 6762 sayılı TTK’nın dördüncü kitabında yer alan deniz ticaretine ilişkin uyuşmazlıklarla sınırlıdır. 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile yürürlükten kaldırılmıştır (m.1533). 6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu’nun 5(2) maddesinde “Bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4’üncü madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılır. Bir yerde
ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca asliye ticaret mahkemelerinden biri veya birkaçı münhasıran bu Kanundan ve diğer Kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebilir” hükmü getirilmiştir. Yeni Ticaret Kanunun’da “Dördüncü Kitap” yerine “bu Kanundan ve diğer Kanunlardan doğan” denilerek söz konusu mahkemenin bakacağı işlerin alanı amaca uygun olarak genişletilmiş, münhasıran deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarıyla ilgili olarak Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun görevlendirme yapabileceği belirtilmiştir. 6102 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesinden sonra açılan davalarda ticaret mahkemelerinden hangisinin münhasıran deniz ticareti ve deniz sigortası ile ilgili hukuk davalarına bakacağı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun görevlendirme kararına göre belirlenecektir. 6102 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesinden önce açılan davalar ise açıldıkları tarihte yürürlükte bulunan Kanun hükümlerine tabiî olup, 6102 sayılı Kanun’un göreve ilişkin hükümleri bu Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten önce açılan davalara uygulanmayacaktır(geçici madde 9).
Somut olayda dava, 6102 sayılı yeni TTK’nın yürürlüğe girmesinden sonra 20.03.2013 tarihinde Asliye Ticaret Mahkemesine açılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, deniz ticareti ve deniz sigortalarından kaynaklanmadığı gibi, 6102 sayılı Yasa’nın yürürlüğe girmesinden sonra Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca yapılmış bir görevlendirme de dosyada bulunmadığından davaya Deniz Ticaret Mahkemelerinde bakılamaz. Mahkemenin verdiği görevsizlik kararı yasaya aykırıdır.
6102 sayılı TTK’nın 4 (1) maddesinde ticari davalar tanımlanmış ve sayılmıştır. Bu maddeye göre “her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları” ve “ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri” ile “tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin (a), (b), (c), (d), (e) ve (f) bentlerinde sayılan davalar ticari dava sayılır. Bu maddeye göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için ya tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması (nispi ticari dava), ya aynı maddede 6 bent halinde sayılan ticari davalardan (mutlak ticari dava), ya da ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması olması gerekir. Taraflardan biri “tacir” değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın “ticari işletme” ile ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez. TTK dışında bazı özel kanunlarda sayılmış mutlak ticari davalar da bulunmaktadır.
Somut olayda, tarafların her ikisi de ticaret şirketi olup tacirdir. Uyuşmazlık da ticari işletmeleri ile ilgili hususlardan doğmuştur. Bu nedenle açılan davaya bakma görevi ticaret mahkemelerine aittir. Mahkemece işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı gerekçelerle görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 03.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.