Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2014/4953 E. 2014/6985 K. 02.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4953
KARAR NO : 2014/6985
KARAR TARİHİ : 02.12.2014

Mahkemesi :Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi :15.02.2013
Numarası :2006/268-2013/87

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı …Endüstri Tesisleri İml.ve Montaj Taah.A.Ş. ile davalı vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Uyuşmazlık taraflar arasında imzalanan 05.03.1987 tarih 64139 sayılı eser sözleşmesinden kaynaklanmıştır. Asıl dava, hakedişlerin sözleşmede kararlaştırılan para cinsiyle ödenmemesinden doğan zararlar ile hakedişlerin geç ödenmesi ve teminat mektuplarının sözleşme hükümlerine göre sürelerinde iade edilmemelerinden doğan zararların tahsili, birleşen Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2006/267 Esas sayılı dosyasındaki dava ise, davalı iş sahibinin Türk lirası olarak yapılan ödemelerin iadesini USD cinsinden talep edemeyeceği, iadesi talep edilen borcun USD olarak hesaplanamayacağı, fazla ödeme yönünden iyiniyetli olan yüklenicinin bu iktisaba bağlı giderler ve malvarlığındaki eksilmelerin de iade edilecek miktardan tenkisi gerektiğinden teminat mektuplarından haksız olarak paraya çevrilen USD cinsinden 3.826.475,93 TL’lik kısmının davalıdan tahsili istemlerine ilişkindir.
Mahkemece asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Davalı iş sahibi asıl ve birleşen davada talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığı, kesin hesapların itirazsız kesinleştiği, taleplerin Yargıtay denetiminden de geçerek kesinleşen hakem davalarındaki talepler olduğundan kesin hüküm nedeniyle reddi gerektiğini, esas yönünden de davacının taleplerinde haklı olmadığını belirterek davaların reddini savunmuştur. Davalı, asıl ve birleşen davada alacağın zamanaşımına uğradığını ileri sürerek zamanaşımı def’inde bulunduğuna göre öncelikle bu def’i hakkında bir karar verilmesi gerekir.
Sözleşme ve dava tarihlerinde yürürlükte olup eldeki davalarda uygulanması gereken 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 126/4. maddesi gereğince istisnai durumlar hariç eser sözleşmesinden doğan davalar 5 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Kanunda başka surette hüküm bulunmayan hallerde her davanın 10 senelik zamanaşımına tabi olduğu da aynı Yasa’nın 125. maddesinde kabul edilmiştir. Zamanaşımının başlayacağı tarih kural olarak Borçlar Kanunu’nun 128. maddesinde alacağın muaccelliyetine bağlanmıştır. Ayrıca 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’na tabi işlerde bu kanuna göre çıkartılan Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesi’nin 44. maddesinde de kesin kabulün onaylanması ile kesin kabul işleminin tamamlanmış sayılacağı hususu düzenlenmiştir. Yine 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 132. maddesinde zamanaşımının işlemesine engel olan ve zamanaşımını durduran, 133. maddesinde ise kesen sebepler gösterilmiş, 134. maddesinde de kesilmenin sonuçları, 135. maddesinde işleyecek yeni süre belirtilmiştir.
Bu durumda mahkemece asıl ve birleşen davada yasal süresi içinde zamanaşımı def’inde bulunulduğundan davalı iş sahibinden gerekirse geçici ve kesin kabul tutanakları ile kesin kabulün onayı ile ilgili ve talep edilen alacakların istenebilir olduğunu gösterir tüm belgeler celp edilip, zamanaşımını kesen ve durduran sebeplerin varlığına ilişkin davacının beyanları da incelenerek sonucuna göre öncelikle zamanamışı def’inin karara bağlanması, alacak zamanaşımına uğramışsa davaların bu nedenle reddedilmesi, zamanaşımına uğramadığı anlaşıldığında zamanaşımı def’i reddedilip işin esası hakkında sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken zamanaşımı def’i değerlendirilip bu hususta olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden uyuşmazlığın esası incelenerek davanın sonuçlandırılması doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı iş sahibinin temyiz itirazlarının kabulü ile asıl ve birleşen davada verilen hükümlerin BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin ve Yargıtay başvurma harçlarının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 02.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.