Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2014/4800 E. 2015/3545 K. 22.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4800
KARAR NO : 2015/3545
KARAR TARİHİ : 22.06.2015

Mahkemesi :Turgutlu 1. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :07.03.2014
Numarası :2012/846-2014/167

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan faturaya dayalı icra takibi nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespiti ve ödenen bedelin istirdadı talebine ilişkin olup; mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilince yasal süresinde temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde olmayan ve aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72/V. maddesinde “Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz.” düzenlemesine yer verilmiştir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere; icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında davanın borçlu lehine sonuçlanması halinde tazminata hükmedilebilmesi için alacaklı davalının takip nedeniyle haksız olması yeterli olmayıp, ayrıca takibe girişmesinde kötü niyetli olması şarttır.
Davacı tarafça, davalının takibe girişmesinde haksız olduğu kanıtlanmışsa da, dosyada mevcut belgelerin incelenmesine göre davalının kötü niyeti kanıtlanmış değildir. Bu haliyle, davacı tarafın tazminat isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü doğru olmayıp, kararın bu yönden bozulması gerekirse de, bu yanılgının giderilmesi ayrıca bozma kararı verilmeksizin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438/VII. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün olduğundan hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulüyle kararın hüküm fıkrasının 3 numaralı bendinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine “Davacı tarafın tazminat isteminin şartları oluşmadığından reddine” cümlesinin yazılmasına, hükmün değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 22.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.