Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2014/4724 E. 2014/6007 K. 23.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4724
KARAR NO : 2014/6007
KARAR TARİHİ : 23.10.2014

Mahkemesi : Boyabat Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi : 18.12.2012
Numarası : 2010/2819-2012/998

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Uyuşmazlık eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmakta olup, davada kesin hesapta ortaya çıkan 27.035,84 TL fazla ödemenin kesin hesap fişinin düzenlendiği 23.07.2004 tarihinden itibaren reeskont faizi ile tahsili istenmiş, mahkemece 27.035,84 TL asıl alacak ve 42.790,69 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam; 69.826,53 TL alacağın davalıdan tahsiline dair verilen karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Mahkemece hüküm altına alınan bedelin 42.790,69 TL’sinin kesin hesap fişinin düzenlendiği 24.07.2004 tarihi ile davanın açıldığı 22.10.2010 tarihleri arasında işlemiş faize ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Zaman bakımından somut olaya uygulanması gereken 818 sayılı BK’nın 101/I. maddesine göre, sözleşme ilişkisinden doğan bir alacağa temerrüt faizi yürütülebilmesi için alacağın muaccel olması, alacak miktarını gösterir ve ödeme talebini içerir ihtar ya da yazı ile borçludan talep edilmesi, ya da sözleşmede kesin vadenin kararlaştırılmış olması gerekir. Kesin hesap fişinin düzenlenmesi fazla ödemeden kaynaklanan alacağı muaccel kılmakta ise de, iade borcu yönünden yükleniciyi temerrüde düşürücü bir işlem değildir. Somut olayda; sözleşmede kararlaştırılmış kesin vade bulunmamaktadır. Dosyada mevcut Sinop Valiliği Bayındırlık ve İskân Müdürlüğü tarafından yazılan 22 Temmuz 2004 tarihli yazı içeriğinden yükleniciye dava konusu alacakla ilgili yazı gönderildiği anlaşılmakta ise de, gönderilen yazı ve tebliğ belgesi dosya içinde bulunmamaktadır. Sözü edilen bu yazı dosyada mevcut olmadığından temerrüt şartlarını taşıyıp taşımadığı da belirlenememiştir. Bu nedenle mahkemece yapılacak iş; davacı idareden temerrütle ilgili belgelerini sorup istemek, ibraz edilmesi halinde bu belgelerin borçluyu temerrüde düşürücü nitelikte olup olmadığını değerlendirmek, davalı borçlunun dava öncesinde temerrüde düşürülmüş olması halinde hüküm altına alınan asıl alacağa temerrüt tarihinden itibaren faiz yürütmek, dava öncesi temerrüdün gerçekleşmemesi
halinde ise, yalnızca asıl alacakla ilgili hüküm kurmak, dava öncesine ait faiz talebini reddetmek olmalıdır. Mahkemece davalı borçlunun temerrüde düşüp düşmediği araştırılmadan kesin hesap fişinin düzenlendiği tarihte temerrüde düştüğü kabul edilerek yazılı şekilde asıl alacağa ve dava tarihine kadarki faiz alacağına hükmedilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 23.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.