Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2014/4719 E. 2014/6670 K. 19.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4719
KARAR NO : 2014/6670
KARAR TARİHİ : 19.11.2014

Mahkemesi :Kırklareli 1. Asliye Hukuk Hakimliği (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
Tarihi :20.11.2012
Numarası :2006/746-2012/476

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı, davalının yüklenicisi olduğu S. G. bir kısım işlerinin yapımı için taşeronluk sözleşmesi imzalandığını sözleşme dahili ve sözleşme dışı işler nedeniyle alacaklı bulunduğu 280.000,00 TL’nin davalıdan tahsilini istemiş, davalı ise, hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini dilemiş, mahkemece davacıya fazla ödeme yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili müvekkili şirketin Kırklareli Vize İlçesinde yapımı süren Sergen Göleti inşaatı için davalı yüklenici ile 10.11.2003 ve 31.05.2004 tarihli taşeronluk sözleşmesi imzalandığını, göletin dip savak kazısı ve nakli, dip savak betonları, dolu savak betonları, cebri boru imalâtları ile menbaa batardosu işini yapmak üzere anlaştıklarını, yüklenicinin hafriyat ve kazı yapılacak alanı davacıya yanlış göstermesi sonucu davacının fazladan hafriyat ve kazı yaptığını, iş sahibi DSİ yetkililerinin projeye göre yanlış yerde çalışma yapıldığını söylemeleri üzerine, bu kez davacının başka bir yerde çalışmaya başladığını, böylece sözleşme ve proje dışı fazla kazı yaptırıldığını, ayrıca, sözleşme dışı batardo arkası dolgu ve temizliği işlerini de yaptığını, bu işlerin bedelinin yüklenici tarafından iş sahibi DSİ’den alındığını, ancak davacıya bedelinin ödenmediğini, bu nedenlerle 280.000,00 TL’nin ihtarname tarihinden itibaren hesaplanacak en yüksek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı ise, iddiaların doğru olmadığını, sözleşmede yapılacak işlerin açıkça belirtildiğini, buna rağmen, yanlış yer gösterildiğinden bahisle davacının hak iddia etmesinin iyi niyetli olmadığını, davanın reddine karar verilmesini istemiş, mahkemece alınan 04.10.2010 tarihli bilirkişi kurulu raporunda, taraflar arasında yapılan imzalanan sözleşme uyarınca yapılan hakedişler ve bağlı ödemeler gözönüne alındığında davacının fazla tahsilat yaptığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı ile davalı arasında imzalanan 10.11.2003 tarihli sözleşme Vize İlçesi Sergen Göleti’nin dip savak kazısı ve nakliye, 31.05.2004 tarihli sözleşme ise, göletin dip savak betonları, dolu savak betonları ve cebri boru imalâtları işi ile memba batardosu yapım işine ilişkin olup, her iki sözleşme uyarınca işe başlanıldığı konusunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Yine yanlar arasında imzalanan “İBRANAME” başlıklı belgede de, gölet inşaatı nedeniyle 12.07.2004 tarihine kadar geçen süre içerisinde yapılan kondüvi kazısı ile ilgili hiçbir alacağın kalmamış olduğu, davacı şirket tarafından davalının ibra edildiği anlaşılmıştır. Ancak davacının bu tarihten sonra ve diğer imalât kalemleriyle ilgili bir ibrası bulunmamaktadır. Diğer yandan Vize Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2005/9 sayılı tespit dosyasında davacının 877.674,81 TL (vergi hariç) alacağı bulunduğu tespit edilmiş olup, mahkemece alınan 04.10.2010 tarihli 1. bilirkişi kurulu raporunda davacının alacağının bulunmadığı belirlenmiş, itiraz üzerine alınan 28.05.2012 günlü raporda ise, davacının 329.677,10 TL alacağı bulunduğu bildirilmiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporları arasında büyük oranda çelişki bulunmaktadır. Bilirkişi raporları arasında çelişki giderilmeden hüküm kurulması doğru değildir. Bu nedenle maddi gerçeğin ortaya çıkması için yapılması gereken iş, HMK’nın 281. maddesi uyarınca yeniden oluşturulacak uzman bilirkişi heyetine iş sahibi DSİ ile davalı arasında düzenlenen hakedişler incelettirilerek davacının sözleşmeleri kapsamında gerçekleşen imalât ve davalıya yapılan ödemeler saptanmalı, bundan davalının davacıya ödemesi bulunarak ve dosyada bulunan ibraname de gözetilmek suretiyle davacının gerçek alacak miktarı belirlenmelidir. Eksik incelemeyle ve çelişkili raporlara dayalı olarak hüküm kurulmuş olması doğru olmayıp, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
Öte yandan, karar başlığında davanın M…. İnşaat ve Gıda Mad. Tic. ve San. Ltd. Şti. tarafından açılıp sürdürüldüğü halde, gerçek kişi N.. K..’in gösterilmesi hatalı olduğu gibi, dava tarihinin de 22.03.2006 yerine 20.11.2006 olarak gösterilmesi de yanlış olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 19.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.