Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2014/445 E. 2014/7218 K. 11.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/445
KARAR NO : 2014/7218
KARAR TARİHİ : 11.12.2014

Mahkemesi :İstanbul/Anadolu 15. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :23.10.2013
Numarası :2010/444-2013/533

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat … ile davalı vekili Avukat … geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, eser sözleşmesi uyarınca yapılan inşaattaki eksik ve ayıplı imalât bedeli ile gecikmeden kaynaklanan kira kaybı zararının, fazladan ödemek zorunda kalınan aidat bedelinin tahsiline karar verilmesi istemine ilişkindir.
Davalı husumet itirazında bulunmuş, esasa ilişkin olarak da, davacının malzeme seçimindeki gecikmesinin imalâtın süresinde ifasını engellediğini, ayrıca fazla iş yapıldığını bu nedenle Nisan 2009 tarihinde fiilen teslimin gerçekleştirilebildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın ıslah olunan değer üzerinden kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle sözleşmede davacının taraf olmadığından bahisle davalı tarafından husumet itirazında bulunulmuş ise de, sözleşmeye ilişkin imalatlarla ilgili faturaların davacı adına düzenlenmiş olmasına, davacı ödemelerinin de davalıca kabul edilmesine, davalının temyiz dilekçesinde de davacının beyanı ile sözleşmenin revize edilmiş olduğunu beyan etmesine, böylece sözleşmenin davacı adına temsilcisi ile yapıldığı hususunun davalının da kabulünde olduğunun anlaşılmasına, ayrıca davacının malzeme seçiminde geciktiğinin davalı tarafça usulen kanıtlanamadığına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davada, 30.06.2008 tarihli sözleşme uyarınca davacı ve dava dışı üçüncü kişiye ait 39 ve 40 nolu villaların yapımının kararlaştırıldığı, yapılacak işlerin ayrıntılı olarak gösterildiği, buna göre teslim süresinin 110 gün olup 20 Ekim’de eksiksiz olarak teslimi taahhüt edilmesine karşın eksikliklerin giderilmediği, gecikmeden kaynaklanan zararlarının da bulunduğu belirtilerek eksik ve kusurlu işler ile gecikmeden kaynaklanan zararların ödenmesi istenmiştir. Davalı Nisan 2009’da fiilen teslimin yapıldığını savunmuş ise de bu hususu usulen kanıtlayamadığı gibi, davacının 01.04.2010 tarihi itibariyle eksikleri gidermesi isteminden sonra, 14.05.2010 tarihinde yaptırdığı tesbitte eksiklerin varlığı saptanmış ve halen kullanıma uygun tamamlanmadığı anlaşılmıştır. Bu haliyle davalının sözleşmede kararlaştırılan teslim tarihinde edimini ifa etmeyerek temerrüde düştüğü açıktır. Ne var ki sözleşme dışı fazla imalâtın yapıldığı, bunun 26.550,00 TL tutarında olduğu bilirkişi raporuyla saptanmış olduğundan, fazladan gerçekleştirilen imalâtın ifası için gereken sürenin teslim tarihine ilave edilmeden gecikmeden kaynaklanan kira kaybı hesaplanmıştır. Yine gecikme nedeniyle kira kaybı hesaplandığına göre ödenmesi gereken aidatın da kira kapsamında olacağı da gözetilmeden ayrıca aidattan kaynaklanan zarara hükmedilmesi de doğru olmamıştır.
Diğer yandan, hükmedilen alacağa teslim tarihi olan 20.10.2008 den itibaren faiz yürütülmüştür. Sözleşme tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı mülga Borçlar Kanunu’nun 101/I. maddesi uyarınca, muaccel bir alacağa faiz yürütülebilmesi için alacak miktarı belirtilerek istenilmek suretiyle borçlunun temerrüde düşürülmesi zorunludur. Davacı 01.04.2010 tarihli ihtarnamesi ile davalıdan gecikmeden kaynaklanan zararını istemiş ise de, ihtarnamenin tebliğ şerhli örneği dosyaya konulmamıştır. O halde yapılması gereken iş, bilirkişilerden ek rapor alınarak fazla imalâtın sözleşme süresine etkisi ve gereken ilave süreyi hesaplatmak, bu süreyi 20.10.2008 teslim tarihine eklemek, böylece bulunacak temerrüd tarihi ile dava tarihi arasındaki süre için kira kaybını bulmak ve bu miktarı hüküm altına almak, aidat istemini reddetmek, ihtarnamenin tebliğ tarihi araştırılarak bu tarihe verilen 7 günlük ödeme süresi eklendikten sonra bulunan temerrüd tarihinden itibaren ihtarnamede istenen kira miktarı bakımından, fazlası için dava ve ıslah tarihleri gözetilerek yasal faize hükmetmekten ibarettir.
Bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile verilen karar usul ve yasaya aykırı olmuş, bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 11.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.