Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2014/4449 E. 2014/6023 K. 23.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4449
KARAR NO : 2014/6023
KARAR TARİHİ : 23.10.2014

Mahkemesi :Adıyaman 2. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :26.02.2013
Numarası :2012/471-2013/154

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat D.. K..y geldi. Davalı yetkilisi gelmedi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı avukatı dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının ödenmesi istemiyle girişilen icra takibine vâki itirazın İİK’nın 67. maddesi uyarınca iptâliyle takibin devamına ve %40 oranında icra inkâr tazminatının tahsiline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
Davalı cevabında, Mahalli İdareler ve Harcama Belgesi Yönetmeliği’nin 42. maddesi hükmünce davacının fatura düzenleyerek teslim etmesi karşılığında ödeme yapmaya hazır olduklarını bildirdiklerini, ancak fatura düzenlenmediğinden ödeme yapamadıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece savunma doğrultusunda davanın reddine karar verilmiş, karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen 21.08.2006 tarihli sözleşme uyarınca D..B..A… Köy Grup Yolu İşi’nin yapıldığı ve yüklenici davacının iş bedeline hak kazandığı konusunda uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, bedelin ödenmesi konusundadır. Davalı iş sahibi, fatura kesmesi halinde iş bedelinin ödeneceğini davacıya bildirmiş, ancak faturayla müracaat edilmediğinden hakediş bedelini ödeyememiştir. Sözleşmenin, “Ödeme yeri ve şartları” başlıklı 11. maddesinde, yüklenicinin hakedişinin ödenek olduğu takdirde 31.12.2006 tarihine kadar ödeneceği, iş tamamlandığında ödenek durumuna göre ödeme yapılacağı kararlaştırılmış, ödeme için fatura ibrazı koşulu getirilememiştir. Her ne kadar davalı, yönetmelik hükümlerince fatura olmadan ödeme yapılamayacağını savunmakta ise de bu husus kendi iç düzenlemesiyle ilgili olup sözleşme
hükümlerine uymakla yükümlüdür.Yine fatura düzenlenmesi vergi hukukunun ilgilendiren bir husus olup Dairemizin yerleşen uygulaması da bu yöndedir. Yüklenici iş bedeline hak kazandığına göre davalı ödemeyi yapmak zorundadır (BK 364.madde).
O halde mahkemece yapılması gereken iş, takipte asıl alacakla birlikte işlemiş faiz de istenildiğinden ve az yukarıda değinilen sözleşmenin 11. maddesinde ödenek durumuna göre ödeme yapılacağı belirtilmekle kesin vade bulunmadığından davacının, mülga 818 sayılı Borçlar Yasası’nın 101/1. maddesi hükmünce davalı idareyi, alacağını belirterek istemek suretiyle temerrüde düşürüp düşürmediği araştırılarak var ise saptanacak bu temerrüd tarihinden itibaren işlemiş faiz alacağının da hesaplamak suretiyle takibin devamına, öncesinden bu şekilde temerrüd bulunmadığı takdirde takip tarihinden itibaren %15 ve bu oranı aşmamak suretiyle değişen oranlarda avans faiziyle takibin devamına karar vermekten ibarettir. Bu hususlar üzerinde durulmadan, eksik inceleme ve hukuki değerlendirmede yanılgıya düşülerek davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulüyle kararın davacı yararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay’daki duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 23.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.