Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2014/4440 E. 2014/7332 K. 17.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4440
KARAR NO : 2014/7332
KARAR TARİHİ : 17.12.2014

Mahkemesi : Ankara 15. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi : 28.12.2012
Numarası : 2011/92-2012/229

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye fatura alacağının tahsili için başlatılan ilâmsız icra takibine itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili istemleriyle açılmış, mahkemece davanın kısmen kabulüne ve %40 icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline dair verilen karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davanın dayanağı Ankara 29. İcra Müdürlüğü’nün 2009/4356 sayılı ilâmsız takip dosyasında; davacı taşeron, davalı yüklenici aleyhine 30/03/2009 tarihinde 17/12/2008 günlü 134628 nolu KDV dahil 377.423,00 TL bedelli faturaya dayanarak 69.182,04 TL asıl alacak ve 5.188,65 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 74.370,69 TL üzerinden takip başlatmıştır.
Davacı dava dilekçesinde; davalının üstlendiği inşaat taahhüt işlerinin bir kısmını taşeron olarak yaptığını, yaptığı işler için 17/12/2008 tarihli 134628 seri nolu 377.423,00 TL, 30/12/2008 tarihli 134629 seri nolu 64.317,08 TL ve 01/01/2009 tarihli 134630 seri nolu 8.636,42 TL bedelli olmak üzere toplam 450.376,50 TL tutarında 3 adet fatura düzenlediğini; davalının faturalar karşılığı toplam 376.005,81 TL ödediğini beyan etmiştir. Bu durumda davacı dava dilekçesinde 30/12/2008 tarihli 134629 seri nolu 64.317,08 TL ve 01/01/2009 tarihli 134630 seri nolu 8.636,42 TL bedelli olmak üzere toplam 72.953,50 TL tutarındaki 2 adet faturasının ödendiğini kabul ettiğinden, icra takibine konu 17/12/2008 tarihli 377.423,00 TL’lik faturaya karşılık 304.469,50 TL ödendiği anlaşılmaktadır. Öte yandan mahkemece hükme esas alınan 07/03/2012 tarihli yeminli mali müşavir bilirkişi raporunda; davalı yüklenicinin, davacı taşeron adına düzenlediği 17/12/2008 tarihli 012773 nolu 92.696,00 TL ve 17/12/2008 tarihli 012774 nolu 6.640,01 TL bedelli olmak üzere toplam 99.336,01 TL’lik 2 adet iade faturası da davacının toplam imalat bedelinden mahsup edildiği halde, davacı kararı temyiz etmeyerek yapılan bu mahsubu benimsemiştir. Davalının 304.469,50 TL’lik ödemesine davacının temyiz etmeyerek benimsediği toplam 99.336,01 TL’lik 2 adet iade faturası da dahil edildiğinde davalının toplam ödemesi 403.805,51 TL olup, davacı takibe konu 377.423,00 TL’lik faturası karşılığı 26.382,51 TL fazla ödeme yapıldığından, takip konusu fatura nedeniyle davacının bakiye alacağı bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kısmen kabulü doğru olmamış; kararın bozulması gerekmiştir.
Kabul şekline göre de; İİK’nın 67/II. maddesi uyarınca borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse, alacaklının talebi ile borçlunun hükmolunan meblağın %40’ından aşağı olmamak üzere uygun bir tazminatla mahkumiyetine karar verilir. Bu maddeye göre borçlunun tazminatla sorumlu tutulabilmesi için itirazında haksız olması gerekir. Alacak miktarı likid değilse borçlunun itirazında haksızlığından sözedilemez. Somut olayda alacak likid olmadığı gibi borçlu da itirazında haksız değildir. Bu durumda mahkemece koşulları oluşmadığından % 40 icra inkâr tazminatı isteminin reddi gerekirken kabulü doğru olmamış, kararın bu yönden de bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine17.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.