Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2014/4327 E. 2014/7034 K. 03.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4327
KARAR NO : 2014/7034
KARAR TARİHİ : 03.12.2014

Mahkemesi :Bolu 2. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :07.05.2014
Numarası :2013/186-2014/171

Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağının tahsili için başlatılan ilâmsız icra takibine itirazın iptâli, icra takibinin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili istemleriyle açılmış, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine dair verilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı dava dilekçesinde, davalının yapımını üstlendiği ….. Konağı’nın yapım işinde ahşap ve dekorasyon işlerini sözlü anlaşma ile yaptığını, yapılan bir kısım işler için kestiği faturalarının bedellerinin davalı borçlu şirket tarafından ödendiğini, 22.02.2010 tarihli 97510 nolu KDV dahil 25.370,00 TL bedelli 86 m2 tenora tahta dolap imalatına ilişkin faturanın ödenmediğini iddia ederek bu faturaya dayalı Bolu 1. İcra Müdürlüğü’nün 2010/2129 sayılı dosyasında davalı aleyhine başlattığı ilamsız icra takibine itirazın iptâli, takibin devamı ve %40 icra inkâr tazminatının tahsilini istemiştir.
Davada harca esas dava değeri 23.370,00 TL olarak gösterilmiş; mahkemece verilen 20.04.2011 günlü 1. kararda, davanın kabulüne itirazın iptâli ile takibin devamına ve 10.148,00 TL icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş; davalı vekilinin temyizi üzerine mahkemece verilen karar Dairemiz’in 10/09/2012 günlü 2011/4546 Esas 2012/5523 Karar sayılı ilâmı ile bozulmuş; bozma ilâmında özetle haçlandırılan dava değeri 23.370,00 TL olduğu halde, talebin aşılarak 25.370,00 TL alacak üzerinden itirazın iptâline ve takibin devamına karar verilmesinin doğru olmadığı belirtilmiş; Dairemiz’in bozma ilâmına karşı davalı şirket vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulması üzerine Dairemiz’in 03.04.2013 günlü, 2012/7567 Esas 2013/2331 Karar sayılı ilâmında bozmanın kapsamı genişletilmiş ve dava konusu imalâtın hem takip dayanağı 97510 nolu faturada, hem de 97509 nolu fatura içeriğinde yer aldığı belirtilerek her iki faturada yer alan imalâtın aynı imalât olup olmadığının ve mükerrerlik bulunup bulunmadığının araştırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilmiş; mahkemece bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1)Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün olmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2) Mahkemece serbest muhasebeci mali müşavir bilirkişiden alınan 03.04.2014 günlü 2. ek rapordan; 22.02.2010 günlü 97509 nolu KDV dahil 37.533,44 TL bedelli faturanın iptâl edildiği ve aynı dava konusu işe ilişkin takip dayanağı 22.02.2010 günlü 97510 nolu 25.370,00 TL bedelli faturanın düzenlendiği, bu nedenle takip dayanağı faturanın mükerrer olmadığı, davalı yüklenicinin yaptığı ödemelerin takip dayanağı faturayı kapsamadığı ve takip dayanağı fatura bedelinin ödendiğinin davalı yanca kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece taleple bağlı kalınarak 23.370,00 TL alacak yönünden itirazın iptâli ile takibin devamına ve bu miktar üzerinden %40 oranına göre hesaplanacak icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, serbest muhasebeci mali müşavir bilirkişiden alınan 03.04.2014 günlü 2. ek rapor dikkate alınmayarak davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 03.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.