Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2014/4276 E. 2015/3139 K. 08.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4276
KARAR NO : 2015/3139
KARAR TARİHİ : 08.06.2015

Mahkemesi :Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi :31.10.2013
Numarası :2009/1016-2013/474

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının ödenmesi istemiyle girişilen takibe vaki itirazın iptâline ilişkindir. Davalı, takibe dayanak faturalara konu imalâtla ilgili sözleşmeleri bulunmadığını, başka bir sözleşme ilişkisi nedeniyle davacı hakkında yapılan takibe itiraz üzerine itirazın iptâli davası açıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesine göre takip konusu alacağın, açılan davada ayıplı imalât nedeniyle dayanağının bulunmadığının saptandığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı, 07.07.2008 tarihli faks uyarınca yükümlenilen çelik konstrüksiyon imalâtının tamamlandığını, cari hesap bakiyesinden kalan alacağın tahsili istemiyle davalı hakkında takibe geçmiş, davalının itirazı üzerine eldeki dava açılmıştır. Davalı 25.02.2007 tarihli sözleşme dışında ayrıca akdî ilişkileri bulunmadığını sözleşme kapsamında yapılan imalâtın da ayıplı olması nedeniyle açılan dava sonunda iş bedelinden ayıp nedeniyle indirime karar verildiğini ve kararın Yargıtay’ca onandığını bildirmiştir. Davacı ise eldeki davanın konusunun sözleşme kapsamı dışında kalan imalâta ilişkin olduğunu iddia etmiş, yaptırılan bilirkişi incelemesinde hukukçu, inşaat mühendisi ve mali müşavirden alınan raporda dava konusu işin sözleşme kapsamında kalıp kalmadığının kesin olarak saptanamadığı görüşüne yer verilmiştir. Bu haliyle raporda uyuşmazlığın çözümü için sonuca ulaşılamadığı anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık, uzmanlık ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden 6100 sayılı HMK’nın 266. madde hükmünce bilirkişi görüşünün alınması zorunludur. Alınan rapor ise yeterli inceleme içermediğinden ve bilirkişiler de konunun uzmanı kabul edilemeyeceğinden anılan Yasa’nın 281/3. maddesince yeniden inceleme yapılmadan hükme varılması doğru olmamıştır. O halde mahkemece yapılması gereken iş, çelik konstrüksiyon ve çatı imalâtı konusunda uzman yeniden atanacak bilirkişiye sözleşme ve davanın dayanağı faturalar incelettirilmeli, sözleşme kapsamında kalıp kalmadığı araştırılmalı, sözleşme kapsamında değil ise yapıldığı tarihteki piyasa fiyatları ile bedeli hesaplattırılarak bu miktar üzerinden dava kabul edilmeli, sözleşme kapsamında kaldığı anlaşıldığında şimdiki gibi dava reddedilmelidir. Bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile ve yetersiz bilirkişi raporu ile bağlı kalınarak hükme varılması usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 08.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.