Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2014/4173 E. 2014/5900 K. 20.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4173
KARAR NO : 2014/5900
KARAR TARİHİ : 20.10.2014

Mahkemesi :Adana 8. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :02.04.2014
Numarası :2013/446-2014/187

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Uyuşmazlık, panoramik asansör imalâtını konu alan eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, davada ayıplar nedeniyle sözleşmeden dönüldüğü belirtilerek ödenen iş bedelinin iadesi ve uğranılan zararların tazmini istenmiş, mahkemece davanın yetki yönünden reddine dair verilen karar, davacı iş sahibi vekilince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında akdedilen 15.02.2013 tarihli sözleşme ile davalı yüklenici davacının evine panoramik asansör yapım işini üstlenmiş, bu sözleşmenin “Genel notlar” kısmında, taraflar arasında doğan uyuşmazlıkların çözümünde İstanbul mahkemelerinin yetkili olacağı kararlaştırılmıştır. Mahkemece bu hükme dayanılarak davalının yetki itirazı kabul edilmiş, mahkemenin yetkisizliği nedeniyle davanın reddine, talep halinde dosyanın yetkili İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda dava, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 6. maddesi uyarınca davalının yerleşim yeri mahkemesinde açılabileceği gibi, 10. maddesi uyarınca akdin ifa edileceği yer mahkemesinde, 17. maddesi uyarınca taraflarının tacir veya kamu tüzel kişisi olması halinde sözleşmeyle yetkili kılınan mahkemede de açılabilir.
Yetki sözleşmesini düzenleyen HMK’nın 17. maddesinde “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflar aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır” düzenlemesine yer verilmiştir. Bu hükme göre, geçerli bir yetki sözleşmesinin varlığı halinde taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, yani kanunen yetkili olan genel veya özel mahkemelerin yetkisinin devam ettiği sözleşmeye dercedilmekle dava ancak sözleşmeyle yetkili kılınan mahkemede açılabilir. Yetki sözleşmesi, kanunen yetkili kılınan diğer mahkemelerin yetkisini ortadan kaldırır. Yetki sözleşmesinin geçersiz olması halinde ise yetkili mahkeme HMK’nın diğer
yetki hükümlerine göre belirlenir. Somut olayda, davalı ticaret şirketi olup tacir olduğu ihtilafsızdır. Davacı ise gerçek kişi olup tacir olduğuna dair dosyada bir delil bulunmamaktadır. Sözleşmenin her iki tarafı da tacir olmadığından sözleşmedeki yetki şartı geçersizdir. Bu nedenle sözleşmeye dayanılarak münhasıran İstanbul Mahkemeleri’nin yetkili olduğu kabul edilemez. Somut olayda yetkili mahkeme, HMK’nın 6. maddesi uyarınca davalı yüklenici şirketin yerleşim yeri olan İstanbul Anadolu veya HMK’nın 10. maddesi uyarınca sözleşmenin ifa edileceği Adana Mahkemeleri’dir. Davacı seçimlik hakkını ifa yeri mahkemesi olarak kullanıp davayı Adana’da açtığına göre mahkemece yetki itirazının reddedilip işin esasının incelenmesi gerekirken sözleşmedeki yetki şartının geçerli olup olmadığı üzerinde durulmadan davanın sözleşmeyle yetkili kılınan İstanbul Mahkemesinde açılması gerektiğinden bahisle yetkisizlik kararı verilmesi yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı iş sahibi vekilinin temyiz itirazının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 20.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.