Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2014/4135 E. 2014/6153 K. 28.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4135
KARAR NO : 2014/6153
KARAR TARİHİ : 28.10.2014

Mahkemesi :Sulh Hukuk Hakimliği

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, carî hesap ilişkisinden doğan alacağın tahsili amacıyla yürütülen 4 ayrı icra takibine itirazın iptâli davasıdır. Mahkemece 2009/1300 Esas sayılı asıl ve birleşen 2009/2635 Esas sayılı birleşen davaların reddine, 2009/2672 Esas sayılı davanın kısmen kabulüne, 2009/2677 Esas sayılı birleşen davaların ise kabulüne dair verilen kararlar davacı ile davalı … A.Ş. vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalı … A.Ş.’nin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-İİK’nın 67/II. maddesi uyarınca itirazın iptâli davalarında borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse alacaklının talebi ile borçlunun hükmolunan meblağın %40’ından aşağı olmamak üzere uygun bir tazminatla mahkumiyetine karar verilir. Bu maddeye göre borçlunun tazminatla sorumlu tutulabilmesi için itirazında haksız olması gerekir. Alacak miktarı likid değilse borçlunun itirazında haksızlığından sözedilemez. Somut olayda takibe
konu yapılan miktar her ne kadar faturalara dayanmakta ise de, alacak bilirkişi incelemesiyle saptandığından ve ayrıca davalı borçlunun yapılan ilâmsız icra takibiyle temerrüde düşürülmesi nedeniyle takip tarihine kadar işlemiş faize yönelik itirazında haklı olduğundan alacağın likid ve borçlunun itirazında tamamen haksız olduğundan sözedilemez. Bu sebeplerle mahkemece koşulları oluşmadığından icra inkâr tazminatı isteminin reddi gerekirken kabulü doğru olmamıştır. Bu husus kararın bozulmasını gerektirmekte ise de, yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nın 438/VII. maddesi uyarınca icra inkâr tazminatı kaldırılmak suretiyle kararın düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile kararın hüküm kısmının 13 nolu bendinin 5. satırındaki ”bu miktar üzerinden hesap edilecek %40 oranında icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine davalının inkâr tazminatı talebinin reddine” cümlesinin çıkarılarak yerine “koşulları oluşmadığından icra inkâr tazminatı taleplerinin reddine” cümlesinin yazılmasına, kararın değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 261,60 TL temyiz ilâm harcının temyiz eden davacıdan, bakiye 186,00 TL temyiz ilâm harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 28.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.