Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2014/4 E. 2014/5496 K. 25.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4
KARAR NO : 2014/5496
KARAR TARİHİ : 25.09.2014

Mahkemesi :Kayseri 3. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :17.06.2013
Numarası :2012/280-2013/391

Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş davalı vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili gelmedi. Davalı vekili Avukat İ.. T.. geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, davacı işsahibinin işin ifası sırasında dava dışı üçüncü kişinin uğradığı zarar karşılığı ödediği tazminatın yükleniciden rücuen tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davacının temyiz itirazlarına gelince;
Dairemizin uyulan 15.02.2012 gün 2011/7674 Esas, 2012/836 Karar sayılı bozma ilâmında eser sözleşmesi hükümlerine göre uzman bilirkişiden rapor alınarak yüklenicinin özen borcu gözetilmek suretiyle tarafların kusur oranının belirlenmesi, taahhütnamedeki yüklenici sorumluluğu mesuliyetten beraat şartları çerçevesinde değerlendirmek suretiyle takdir ve tayin olunması ve saptanacak kusura göre rücu edilebilecek tazminat miktarının hesaplanıp hüküm altına alınması gereğine işaret edilmiştir. Bozma sonrası eser sözleşmesi hükümlerine göre inceleme yapan uzman bilirkişi kurulunca alınan raporda davacı iş sahibinin %10 kusurlu olduğu belirtilmiş ve kusurun dayanağı olarak da davacı iş sahibinin kasıt ve ağır kusurundan bahsedilmeyerek malzemeyi temin ediciden alarak yükleniciye teslimde ve genel olarak işi kontrol görevinde işi aksatmak olarak gösterilmiştir. 02.05.2001 tarihli davalı yüklenici davacı işsahine verdiği taahhütnamenin 2 ve 5. maddelerinde, kazalara karşı tedbirler almayı ve malzemenin taşınması ile dikkatsizlik yüzünden meydana gelecek zarar ve ziyanların giderilmesini, tedavi ve tazminatları ödemeyi kabul ettiğinden bu taahhütnamesi sorumluluktan iş sahibini kurtarma beyanı niteliğindedir. Davacı işsahibinin hile veya ağır kusuru bulunmaması sebebiyle beraat şartı geçerli olduğundan oluşan zararın tamamından (zarar görenin kusuru hariç) davalı yüklenicinin sorumluluğu üstlendiğinin kabulü gerekir.
Bu durumda mahkemece kusur oranına göre indirim yapılmaksızın davacının dava dışı üçüncü şahsa ödediği tazminatın tamamının asıl ve birleşen davada davalıdan tahsiline karar verilmesi yerine davalı taahhüdü gözden kaçırılarak yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunmayan davacı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, aşağıda yazılı bakiye 94,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl ve birleşen dava davacısından, bakiye 4.934,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl ve birleşen dava davalısından alınmasına, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 25.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.