Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2014/3990 E. 2014/4614 K. 01.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3990
KARAR NO : 2014/4614
KARAR TARİHİ : 01.07.2014

Mahkemesi :Tavşanlı 2. Asliye Hukuk Hakimliği (Tüketici Mah. Sıf)
Tarihi :10.09.2013
Numarası :2012/611-2013/568

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı-k.davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Asıl dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ve iş sahibi tarafından açılan ayıplı ifa nedeniyle meydana gelen zararın tazmini; birleşen dava ise, yüklenici tarafından açılan Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararının iptali istemlerine ilişkin olup, mahkemece asıl davanın kabulüne ve birleşen davanın reddine dair verilen karar davalı birleşen dosya davacısı yüklenici vekilince temyiz edilmiştir.
Asıl ve birleşen davaların birleştirilerek görülmesi, bu davaların bağımsız dava olma niteliklerini değiştirmez. Birleşen davanın, niteliği itibariyle Tüketici Mahkemesi tarafından görülerek karara bağlanması gereken bir dava olduğunda duraksama bulunmamaktadır. Buna karşılık, dava ve karar tarihinde yürürlükte bulunan ve bu nedenle olaya uygulanması gereken 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 3/e maddesinde tüketici, “bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi” olarak tanımlanmıştır. Bu tanımlamaya göre yasa, hazır bir malı veya hizmeti satın alarak onu günlük yaşamında kullanan veya tüketen kişiyi korumaktadır. Bir başka deyişle yasa kapsamına, dar kapsamlı mal ve hizmet ilişkileri olağan tüketim işleri alınmıştır. Aksi bir yorumun kabulü, üst düzey teknoloji ile gerçekleştirilen eser sözleşmesi ilişkilerinin dahi 4077 sayılı yasa kapsamında kalmasını ve bunlardan kaynaklanan uyuşmazlıklara da Tüketici Mahkemelerinde bakılmasını gerektirir ki, bunun yasanın amacına aykırı olduğu açıktır. Buna göre istisna sözleşmesinden doğan ilişkileri de 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun hükümlerinin uygulanması hukuken olanaklı değildir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 26.02.2003 gün ve 2003/15-127 Esas ve 2003/102 Karar sayılı kararında bu husus belirtilmiştir. Somut olayda, asıl dosyada iş sahibi tarafından açılan davada taraflar arasındaki hukuki ilişki eser sözleşmesinden kaynaklandığından, yerel mahkemece görevsizlik kararı verilerek davaya Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, 4077 Sayılı Yasa uygulanarak Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılıp, esası hakkında karar verilmesi yerinde değildir.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş, eldeki dosya ile birleştirilmesine karar verilen Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararının iptali istemli birleşen davanın 6100 sayılı
HMK’nın 167. maddesi gereğince bu davadan tefrikine ve ayrı bir esasa kaydına, bu davanın Tüketici Mahkemesi sıfatıyla görülmesine; asıl dosyada ise görevsizlik kararı verilerek davaya Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla bakılması, gerektiğinde Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılan ve bu dosyadan tefrik edilecek dosyada verilecek kararın da 6100 sayılı HMK’nın 165. maddesi gereğince bekletici mesele yapılması suretiyle sonucuna uygun bir karar verilmesinden ibarettir.
Kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı birleşen dosyada davacı yüklenici vekilinin temyiz itirazının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı-k.davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 01.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.