Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2014/3741 E. 2014/5839 K. 16.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3741
KARAR NO : 2014/5839
KARAR TARİHİ : 16.10.2014

Mahkemesi :Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi :20.11.2012
Numarası :2007/250-2012/588

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, Malatya-Gaziantep doğalgaz boru hattı sözleşmesi uyarınca, ilâve işten kaynaklanan alacakları ile poz değişikliğinden ortaya çıkan eksik ödemenin, hakedişlerden yapılan haksız kesintilerin tahsiliyle, kamulaştırma bedelinden borçlu olmadıklarının tespitine, kesin kabul yapıldığından teminat mektuplarının iadesine karar verilmesi istemleriyle açılmış, yargılama aşamasında teminat mektupları serbest bırakıldığından bu istemden feragat edilmiş, katodik koruma işine ilişkin emanete alınan tutarın davacıya iade edildiği kabul edilmiştir.
Davalı savunmasında, davacı tarafından temin edilen boru bedelinin faturalara göre ödendiğini, işçilik ücreti istenmesinin sözleşme şartlarında mümkün olmadığını, eksik ödemede bulunmadığından davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, teminat mektuplarıyla ilgili feragat nedeniyle, katodik koruma bedeli iade edilmekle bu talepler konusunda karar verilmesine yer olmadığına, davacının alacak talebinin kısmen kabulüyle 81.556,51 USD dolarının TC.Merkez Bankası yabancı para alacağına uygulanan faiz oranı ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalının 26.08.2003 ve B.15.2 B.O.T.O. 13.04.00 sayılı yazısıyla HDPE borularının şartname hükümlerince davacıdan temin etmesini istemiş ve davacı tarafından temin edildiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, teslim olunan boruların bedeli konusundadır. Davalı faturalar karşlığı 43.668,18 ABD doları ödemenin yeterli olduğunu savunmuş, davacı ise sözleşmenin 35.1. madde hükmünce değerlendirilerek nakliye ve kâr hesabıyla 82.090,44 ABD doları ödenmesi gerektiğini belirterek ödenmeyen fark bedeli talep etmiştir. Sözleşmenin “Değişiklikler” başlıklı 35.1. maddesi, sözleşmenin konusunu oluşturan iş değişikliğine ilişkin olup davalının temin etmesi gereken bir kısım malzemenin (borunun) davacı tarafından getirilmiş olması iş değişikliği olarak kabul edilemez. Bu nedenle de davacı talebinde yer alan müteahhitlik kârı istenemez ise de, davacının nakliye bedeli istemi haklıdır. Mahkemece alacağa müteahhitlik kârı da ilâve edilerek hükme varılması doğru olmamıştır.
Diğer yandan, dava yabancı para alacağına ilişkin olup 3095 sayılı Yasa’nın 4/a. maddesince, Devlet Bankalarının ABD doları üzerinden açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı araştırılarak saptanacak bu oran üzerinden faize hükmedilmesi gerekirken TC. Merkez Bankası yabancı para alacağına uygulanan faiz oranına hükmedilmesi de usul ve yasaya aykırı olmuştur.
O halde mahkemece yapılması gereken iş, davacının boru teminine ilişkin alacak isteminden nakliye bedeline ilişkin ve bilirkişilerce hesaplanan 9.687,09 USD kısmını şimdiki gibi kabul etmek, kâr mahrumiyetine yönelik istemini reddetmek, hüküm altına alınan toplam alacağa T.C. Merkez Bankasından sorularak tespit edilecek, Devlet Bankalarının ABD doları ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanmak suretiyle tahsil kararı vermekten ibarettir. Bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ve bilirkişi görüşüyle bağlı kalınarak karar verilmesi doğru olmamış, bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca hükmün davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 0,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 16.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.