Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2014/37 E. 2014/1686 K. 11.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/37
KARAR NO : 2014/1686
KARAR TARİHİ : 11.03.2014

Mahkemesi : Konya 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi : 06.12.2012
Numarası : 2012/178-2012/88

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklandığı iddia edilen alacak ile ilgili yapılan icra takibine itirazın iptâli talebine ilişkin olup mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı davasında, davalıya, aralarında düzenlenen zayıf akım sistemleri kurulum ve bakım hizmet sözleşmesine göre teslim ettiği malzeme bedellerinin ödenmediğini, belirterek alacağı ile ilgili olarak Konya 13. İcra Müdürlüğü 2011/2273 E. sayılı dosyasında yaptığı takibe itirazın iptâline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı icra takibindeki itirazında ikametgahının İzmir olduğunu, icra dairesinin yetkili olmadığını açıklamıştır.
İtirazın iptâli davasını gören mahkemece öncelikle takip dosyasındaki icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın incelenmesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması bu incelemenin yapılmasına etkili değildir. Diğer yandan itirazın iptâli davasının görülebilmesi, geçerli bir icra takibinin varlığına bağlıdır. Ortada geçerli takip yoksa itirazın iptâli davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. İcra dairesinin yetkisine itiraz halinde bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece geçerli bir takibin varlığından söz edilemez. O halde mahkemece icra dairesinin yetkisine itiraz edildiği gözetilerek eldeki davada öncelikle bu itiraz incelenerek sonuçlandırılmalıdır. Eser sözleşmesinden kaynaklanan bir ihtilafta yetkili mahkemenin 6100 Sayılı HMK’nın 17. maddesi uyarınca yetki sözleşmesine, 6. maddesi uyarınca davalının ikametgahı mahkemesine yada 10. maddesi uyarınca sözleşmenin ifa yerine göre belirlenmesi gerekir.Bu tür sözleşmelerde para alacakları yönünden yetkili mahkemeyi alacaklının yerleşim yeri mahkemesi olarak belirleyen ve sözleşme tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı BK 73. Maddesinin uygulama yeri yoktur (6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 89.). Zira bu hüküm sadece karz akdinden doğan borçlarla sınırlıdır.Aksine uygulama halinde para borçlarıyla ilgili tüm ihtilafların davacının ikametgahında davaya konu olması sonucunu doğurur ki, bu da; HMK yer alan yetki ile ilgili kuralları adeta istisna haline getirmiş olur (Emsal Dairemizin 2013/3454 E,2014/1693 K 11.03.2014 T ilâmı).
Somut olayda, davalı borçlunun ikametgahının İzmir olduğu, akdin ifa yerininde aynı yerde olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, yetkili icra dairesi davalının ikametgahının bulunduğu ve akdin ifa edildiği İzmir icra Müdürlüğü’dür. Taraflar arasında Konya İcra Müdürlüğü’nü yetkili kıldıklarına dair yazılı olarak yapılmış bir yetki anlaşması da sunulmamıştır. Davalının Konya İcra Müdürlüğü’nün yetkili olmadığına, yetkili icra dairesinin İzmir İcra Müdürlüğü olduğuna dair icra dairesine yapmış olduğu itirazı usul ve yasaya uygundur. O halde mahkemece, Konya İcra Müdürlüğü’nün yetkili olmadığı ve ortada geçerli bir icra takibi bulunmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, ortada geçerli bir takip varmışçasına uygulama yeri olmayan mülga 818 Sayılı BK’nın 73.maddesine göre yetkiye yönelik itirazın reddi ile işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenlerle bozulması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 11.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.