Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2014/357 E. 2014/5487 K. 25.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/357
KARAR NO : 2014/5487
KARAR TARİHİ : 25.09.2014

Mahkemesi : İstanbul/Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi : 09.07.2013
Numarası : 2013/248-244

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, davada iş bedelinin ödenmeyen kısmının tahsili istemiyle başlatılan ilâmsız icra takibine davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptâli ile takibin devamı ve icra inkâr tazminatı istenmiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı Kadıköy 1. İcra Müdürlüğü’nün 2012/602 sayılı dosyasıyla giriştiği icra takibinde 280.445,88 TL bakiye iş bedeli alacağının tahsilini istemiş, 07.12.2011 tarihli KDV dahil 280.445,88 TL bedelli faturaya dayanmıştır. Yanlar arasındaki uyuşmazlık genel olarak yapılan işlerin bedeli konusunda toplanmaktadır. Davacı tarafından iş bedeline karşılık 07.02.2011 tarihli 218.856,96 TL’lik, 01.03.2011 tarihli 54.479,72 TL’lik ve 07.12.2011 tarihli 280.445,88 TL’lik olmak üzere toplam 553.782,56 TL’lik 3 adet fatura düzenlendiği, bu faturalardan toplam 273.336,68 TL bedelli ilk ikisinin ödendiği, 280.445,88 TL bedelli üçüncü faturanın ise ödenmediği, uyuşmazlığın ödenmeyen üçüncü bir fatura kapsamındaki işlere ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Takip dayanağı fatura iadeli taahhütlü mektupla davalı şirketin “S.. H.. A.Ş – S.. R.. Hotel T.. G.. Mevkii Manavgat/Antalya” adresine gönderilmiş ve bu adreste H.. D.. isimli şahsa 30.12.2011 tarihinde tebliğ edilmiş ise de, davalı şirket vekili cevabında ticaret sicili kayıtlarına göre davalı şirketin merkez adresinin “A.. Mahallesi V.. G.. Caddesi No:1.. Ataşehir/İstanbul” olduğunu, diğer faturaların bu adreste tebliğ edildiğini, dava konusu faturanın ise otelin kapalı bulunduğu bir dönemde yetkili olmayan kimseye tebliğ edildiğini, faturanın varlığından ödeme emri tebliği ile haberdar olunduğunu savunmuştur. Adı geçen faturanın davalı defterlerinde kaytlı olmadığı da anlaşılmaktadır. Fatura tebliği usulsüz olduğundan ve davalı defterlerinde kayıtlı olmadığından fatura muhteviyatının TTK’nın 23. maddesi uyarınca davalı yönünden kesinleştiği kabul edilemez. Eser sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklarda işin yapılıp teslim edildiğini ve bedele hak kazanıldığını ispat yükü yüklenicidedir. Yalnızca fatura düzenlenip, tebliğ edilmesi fatura konusu imalâtın yapıldığını ve bedele hak kazanıldığını ispata yeterli değildir. Davacı taraf delil olarak bilirkişi incelemesine dayandığından mahallinde keşif yapılarak uyuşmazlık konusu üçüncü faturaya konu olan ve ihtilâfsız ilk iki fatura kapsamı dışında kalan imalâtların belirlenmesi ve bedelinin ilk iki faturada kabul edilen birim fiyatlar da dikkate alınarak BK’nın 366. maddesi uyarınca yapıldıkları tarihlerdeki piyasa rayiçlerine göre hesaplanması, bu suretle takip dayanağı faturanın doğruluğunun ve rayiçlere uygunluğunun teknik bilirkişilerce denetlenmesi zorunludur. Mahkemece değinilen şekilde bir keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmadan yalnızca taraf defterleri üzerinde yapılan incelemeyle sonuca varılması doğru olmamış, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 25.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.