Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2014/3513 E. 2014/6069 K. 27.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3513
KARAR NO : 2014/6069
KARAR TARİHİ : 27.10.2014

Mahkemesi :Kumluca Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :01.11.2012
Numarası :2008/13-2012/364

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı T.. T.. tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinin iadesi istemine ilişkin olup, mahkemece davalılardan T.. T.. yönünden kısmen kabulüne, diğer davalı B.. T.. yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine, arsa alımına ilişkin davanın feragat nedeniyle reddine dair verilen karar, davalı T.. T.. tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle davalı T.. T.. tarafından açılan Kumluca 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2006/428 Esas-2014/195 Karar sayılı geçit hakkı davasının, ivaz bedelinin yatırılmaması sebebiyle reddedilmiş olup, davalı yüklenicinin bu işle ilgili davacı iş sahipleri yararına harcama yaptığının kanıtlanamamış olmasına göre, davalı T.. T..’in aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Mahkemece iadesine karar verilen iş bedeli 35.000,00 Avro’nun ödeme tarihi olan 16.08.2006 tarihindeki Türk lirası karşılığı olan 64.505,00 TL’ye yine ödeme tarihi olan 16.08.2006 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmüştür. Dava tarihi itibariyle uygulanması gereken mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 101/I. maddesi uyarınca, muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile temerrüde düşer. Başka bir anlatımla, borçlunun temerrüdünden söz edilebilmesi ve bu kapsamda temerrüt faizine hükmedilebilmesi için, muaccel bir borcun ve alacaklının bu borca yönelik ihtarının bulunması şarttır. Muacceliyet, alacaklının borçludan edimini talep edebilme yetkisi olup, borç muaccel hale gelmeden borçlunun temerrüdü söz konusu olmaz. Temerrüt ise, alacaklı tarafından talep edilebilir hale gelmiş borcun ifasındaki gecikmedir. Eldeki davada, davacı iş sahiplerinin davalı yükleniciyi 35.000,00 Avro’nun iadesine yönelik olarak temerrüde düşürdüğü bir ihtar bulunmamaktadır. Mahkemece, açıklanan ilkeler çerçevesinde borçlu temerrüdünün dava tarihinde oluştuğu gözetilmeden ödeme tarihinden itibaren faize hükmedilmiş olması doğru değildir.
Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı T.. T..’in sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı T.. T..’e geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 27.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.