Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2014/3404 E. 2014/5562 K. 30.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3404
KARAR NO : 2014/5562
KARAR TARİHİ : 30.09.2014

Mahkemesi : Kuşadası Sulh Hukuk Hakimliği
Tarihi : 24.09.2013
Numarası : 2010/784-2013/761

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince süresinde temyiz edilmiştir.
Davacı, davalının yükleniminde bulunan D.. Pazar Yeri İnşaatı işinde elektrik işlerini malzeme ve işçilik olmak üzere davalı şirketten aldığını, edimini ifa etmesine rağmen, iş bedelinin ödenmediğini iddia ederek iş bedelinin tahsilini talep etmiştir. Mahkemece davacı tarafça sunulan faturalardaki miktarlar esas alınarak hüküm kurulmuştur.
Taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisinin sözlü olarak kurulduğu ihtilâfsızdır. Elektrik idaresinden gelen belgelerden işin 2007 yılı içinde başlanarak bitirildiği anlaşılmaktadır.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı Mülga Borçlar Kanunu’nun 366. maddesi uyarınca, taraflar arasında iş bedeli ihtilâflı olduğunda, yapılan imalâtın bedelinin, işin yapıldığı tarihteki mahalli serbest piyasa rayiçlerine göre hesaplanması gerekir. İşe başlama ve iş bitim belgelerinde işin 2007 yılında yapıldığı belirtildiğinden iş bedelinin 2007 yılı mahalli piyasa rayiçleriyle hesaplanması gerekirken, davalıya tebliğ edildiği ispatlanamayan fatura bedelleri esas alınarak iş bedeline hükmedilmesi doğru olmamıştır.
Diğer taraftan arasındaki uyuşmazlık sözleşme ilişkisinden kaynaklandığından, 818 sayılı Mülga Borçlar Kanunu’nun 101/I. maddesi uyarınca borçlu usulünce temerrüde düşürülmeden faize hükmedilemez. Somut olayda, davacı davalıyı dava tarihinden önce temerrüde düşürmediğinden alacağa dava tarihinden önce faiz yürütülmesi de doğru olmamıştır.
Mahkemece yapılacak iş; teknik bilirkişiden alınacak ek raporla yapılan imalâtın bedelinin işin yapıldığı 2007 yılı mahalli serbest piyasa rayiçlerine göre hesaplattırılması ve sonucuna göre hüküm tesis edilmesi, kabul edilen alacağa dava tarihinden itibaren avans faizine hükmedilmesinden ibaret olmalıdır.
Belirtilen hususlar nazara alınmaksızın yerel mahkemece davanın kabulüne dair verilen hüküm usul ve yasaya uygun olmayıp, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 30.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.