Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2014/303 E. 2014/6830 K. 26.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/303
KARAR NO : 2014/6830
KARAR TARİHİ : 26.11.2014

Mahkemesi :Bakırköy 14. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi :24.09.2013
Numarası :2013/74-2013/59

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı birleşen dosyada davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
K A R A R –
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili için yapılan ilâmsız icra takibine itirazın iptâli ve takibin devamı; birleşen dava ise, teslim edilmeyen ve ayıplı imalât nedeniyle ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen karar, davalı birleşen dosya davacısı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı birleşen dosya davacısı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Asıl davada davacı yüklenici, makine imalâtı amacıyla davalı ile aralarında sözlü olarak kurulan eser sözleşmesi uyarınca edimini yerine getirerek makineleri imâl edip teslim ettiğini ancak kararlaştırılan tüm iş bedelinin ödenmediğini belirterek, iş bedelinin tahsili için yapılan ilâmsız icra takibine itirazın iptâli ve takibin devamını istemiş; birleşen davada davacı olan iş sahibi ise; teslim edilmeyen 4 adet makine için ödenen 272.160,00 TL’nin ve ayıplı olarak teslim edilen 8 adet makinenin iadesi ve ödenen 302.400 USD’nin tahsili isteminde bulunmuştur.
Taraflar arasında eser sözleşmesi bulunduğu hususu ihtilafsız olup, ihtilaf; teslimi yapılmış bulunan makinelerin ayıplı olup olmadığı ve süresinde ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığı konularındadır. Akdi ilişkinin kurulduğu tarihte yürürlükte olan mülga 818 sayılı BK 359. maddesi uyarınca iş sahibi, eserin tesliminden itibaren varsa açık ayıpları makul sürede yükleniciye derhal ihbar etmekle yükümlüdür. Eser sözleşmelerinde ayıp ihbarı bir şekle tabi değildir. Dairemizin istikrar kazanan uygulamalarına göre ayıp ihbarının yapılıp yapılmadığı hususunun ispatı için tanık dinlenmesi (hukuki işlem benzeri hukuki fiil olduğu için) mümkündür.
Somut olayda davacı birleşen dosya davalısı tarafından makinelerin 22.11.2010 tarihinde kurulumunun yapıldığı anlaşılmakta olup davalı-birleşen dosya davacısı tarafından kurulum sırasında yüklenicinin uyarıldığı iddia edilmiş, dinlenen tanıklardan S.. Ş.. makinelerle ilgili sürekli şikayette bulunulduğunu açıklamış, tanık A.. D.. arızalanan makineler için davacı birleşen dosya davalısı olan yüklenicinin elemanlarının çağırıldığını ancak gelmediklerini bildirmiştir. Bu beyanlar dikkate alındığında süresinde ayıp ihbarının yapıldığı ancak giderilmediği anlaşılmaktadır. Diğer taraftan iş sahibi tarafından yaptırılan tespitte alınan bilirkişi raporunda ayıpların niteliği ile ilgili bir açıklama yapılmamış, ancak makinelerin örgü çeliklerinde incelik ve kalınlık olduğu, standart olmadığı, kalın örgü çeliklerinin kovanlarda sürtme yaptığı, kovan sürtünmesi sonucu iğnelerin kırılma etkisi yaptığı tespit edilmiş, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise bu ayıpların imalât hatası olup olmadığı konusunda değerlendirme yapılmaksızın makinelerin çalıştığından bahisle açık ayıplı olduğu açıklanmıştır. Aynı raporda çalışmadığı saptanan iki makine ile ilgili olarak neden çalışmadığı konusunda herhangi bir açıklama yapılmadığı gibi tanık anlatımına göre montajın da yüklenici tarafından yapıldığının anlaşılmasına rağmen alıcının yani iş sahibinin sorumlu olduğu açıklanmıştır. Bu haliyle tespit raporu ile çelişen rapora göre karar verilmesi doğru olmamıştır.
Mahkemece yapılması gereken iş, süresinde ayıp ihbarının yapıldığının kabulü ile konusunda uzman yeni bir bilirkişiden alınacak rapor ile 818 sayılı BK 360. maddesi dikkate alınarak ayıp sebebiyle oluşan iş sahibi zararının hesaplattırılıp asıl ve birleşen dava yönünden sonucuna göre karar verilmesinden ibarettir. Açıklanan bu gerekçe ile eksik incelemeye dayalı kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte belirtilen nedenlerle davalı birleşen dosya davacısının sair temyiz itirazlarının reddine, kararın 2. bentte açıklanan nedenlerle davalı birleşen dosya davacısı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı birleşen dosya davacısına geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 26.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.