Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2014/282 E. 2014/1003 K. 17.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/282
KARAR NO : 2014/1003
KARAR TARİHİ : 17.02.2014

Mahkemesi :Akhisar 2. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :18.05.2012
Numarası :2010/302-2012/266

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davacı yüklenici vekilince temyiz edilmiştir.
Akdî ilişkinin kurulduğu kabulüne dayalı olarak verilen kararın davalı iş sahibince temyiz edilmemiş olmasına göre akdî ilişki tartışma konusu olmaktan çıkmıştır. Bu kapsamda yapılan incelemede; gerek hükme esas, gerekse tespit dosyasında alınan bilirkişi raporlarında belirlenen iş bedeli, 2008 ve 2010 yılı Bayındırlık ve İskan Bakanlığı birim fiyatları kullanılarak belirlenmiştir. Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Bu durumda, iş bedelinin 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 366. maddesi uyarınca işin yapılıp teslim edildiği 2008 yılı serbest piyasa rayiçlerine göre hesaplanması gerekirken, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı birim fiyatlarının kullanılarak iş bedelinin hesaplanması doğru değildir.
Diğer taraftan, gerek tespit dosyasında gerekse yargılama sırasında alınan bilirkişi raporlarında belirlenen iş bedellerinin hesaplanmasında aynı kriterlerin esas alındığının belirtilmiş olmasına karşılık, iş bedelleri arasında farklılıklar oluşmasına rağmen iki rapor arasında oluşan çelişkinin giderilmesi amacıyla üçüncü bir bilirkişiden rapor alınması yerine aynı bilirkişiden ek rapor alınması da kabul şekli bakımından hatalıdır.
Ayrıca; davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 12/III. maddesi delaletiyle 3/I. maddesi uyarınca her türlü imal ve inşaat işinin ticari iş olarak kabul edilmiş olmasına göre, 3095 Sayılı Kanun’un 2/II. maddesi hükmünce davacının ticari faiz talep etme hakkının bulunduğu gözetilerek belirlenen alacağa ticari faiz yürütülmesi yerine yasal faiz yürütülmesi de kabul şekli bakımından doğru olmamıştır.
Kararın açıklanan nedenlerle bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacı yüklenici yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 17.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.