YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2713
KARAR NO : 2015/1335
KARAR TARİHİ : 18.03.2015
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat …. ile davalı vekili Avukat … geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı imalât sebebiyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- Davacı yüklenici, dava dışı …. ile imzaladığı 10.08.2010 tarihli sözleşme ile üstlendiği elektrik işlerinden AG Dağıtım ve Kompanzasyon Panolarının yapımı için davalı taşeron ile tarihsiz 152.000,00 TL + KDV =179.360,00 TL bedelli “Taşeronluk Sözleşmesi” imzaladıklarını, davalıya toplam 190.000,00 TL ödediklerini, davalının eksik ve hatalı imalât yaptığını, Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2011/434 D. iş sayılı dosyasında yaptırdığı tespitte davalının eksik ve hatalı imalâtı sonucu KDV dahil 23.106,76 TL zarara uğradıklarının tespit edildiğini belirterek ayıplı imalât nedeniyle uğradığı zararın tazminini talep etmiştir.
Davalı taşeron, davacı ile toplam KDV dahil 179.360,00 TL bedelli sözleşme imzaladıklarını, davacının 190.000,00 TL ödediğini, sözleşme dışı iş yaptığını, davacının sözleşme dışı iş bedelini ödemediğini ve davacıdan bakiye alacağı bulunduğunu, bakiye alacağı ödenmediği için eksik işleri tamamlamadığını savunmuştur.
Mahkemece mahallinde yapılan keşif sonucu alınan uzman bilirkişi heyetinin 30.10.2012 günlü asıl ve 17.12.2013 günlü ek raporuna göre davalının yapmayı taahhüt ettiği işlerden KDV dahil 23.106,76 TL’lik kısmı eksik ve ayıplı ifa ettiği, dolayısıyla davacının davalıdan 23.106,76 TL alacaklı olduğu; taraf defterlerine göre davalının da davacıdan 5.388,08 TL alacağı bulunduğu, ancak davalı takas/mahsup definde bulunmadığından bu bedelin davacı alacağından mahsup edilmediği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
1086 sayılı HUMK’nın 204 ve devamı maddeleri uyarınca takas ve mahsup talebi karşı dava niteliğindedir. Zaman bakımından uygulanması gereken 818 sayılı BK’nın 118. maddesi hükmünce takas definin sonuç doğurabilmesi için ayrı bir dava açılmasına veya karşı dava ile ileri sürülmesine gerek olmayıp, takas bildiriminin karşı tarafa ulaşmasıyla hukuki sonuç doğuracağı kabul edilmelidir. Mahsup talebi ise, bir itiraz olup yargılamanın her aşamasında ileri sürülebilir ve mahkemenin de görevi gereği bu itirazı dikkate alması gerekir (HGK. 05.07.1967 gün ve 234/320 15. HD. 25.06.2007 gün ve 2007/853 E.- 2007/4314 K. sayılı kararları).
Dava konusu somut olayda davacının eksik ve kusurlu işler nedeniyle alacağı KDV hariç 19.582,00 TL, KDV dahil 23.106,76 TL olarak saptanmıştır. Tarafların ticari defterlerine göre davalı taşeronun iş bedelinden bakiye 5.388,08 TL alacağı bulunmaktadır. Davalının cevap dilekçesindeki bakiye alacağı bulunduğu ve bu alacağı ödenmediği için eksik işleri tamamlamadığı biçimindeki savunması takas/mahsup niteliğindedir. Mahkemece hüküm altına alınan davacının KDV dahil 23.106,76 TL alacağından davalının ödenmeyen bakiye iş bedeli 5.388,08 TL alacağının mahsubu ile bakiye 17.718,68 TL üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, mahsup yapılmaksızın eksik ve ayıplı işler bedelinin tamamının hüküm altına alınması doğru olmamış, kararın açıklanan nedenlerle bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 18.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.