Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2014/2688 E. 2014/5197 K. 15.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2688
KARAR NO : 2014/5197
KARAR TARİHİ : 15.09.2014

Mahkemesi : Küçükçekmece 3. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi : 13.02.2014
Numarası : 2009/838-2014/84

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davanın görev yönünden reddine dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı, davalıya ait villada bir kısım tadilat ve çatı onarım işlerinin yapımı konusunda anlaşma sağladıklarını, bu kapsamda işe başladığını, ancak işin devamı sırasında kayarak yere düşmesi nedeniyle yaralandığını ileri sürerek 10.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, taraflar arasında 4857 sayılı İş Kanunu’nun tanımladığı şekilde bir iş akdi kurulduğu, davacının işçi, davalının ise işveren olduğu, bu durumda davaya bakma görevinin 5521 sayılı Kanun’un 5. maddesi uyarınca iş mahkemesine ait olduğundan bahisle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında akdedilen ve bir kısım tadilat ve çatı onarımını konu alan sözleşme niteliği itibariyle olaya uygulanması gereken 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 355 ve devamı maddeleri uyarınca eser sözleşmesi niteliğindedir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 8. maddesi uyarınca taraflar arasında iş akdinin varlığından söz edilebilmesi için işçinin işverenine bağımlı olarak çalışması zorunludur. Somut olayda, davacı işin uzmanı olup davalının talimatları çerçevesinde değil iş sahibinden bağımsız olarak uzmanı olduğu işin kurallarına göre işin yapımını üstlendiğine göre, taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisinin bulunduğu ve bu tür sözleşmelerden kaynaklanan davalarda genel mahkemelerin görevli olduğu göz önünde bulundurulmalıdır. Bu durumda; mahkemece, işin esasının incelenip bir karar verilmesi yerine davanın görev yönünden reddine karar verilmesi doğru olmamış ve kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 15.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.