Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2014/2557 E. 2014/5262 K. 17.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2557
KARAR NO : 2014/5262
KARAR TARİHİ : 17.09.2014

Mahkemesi :İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi :17.05.2010
Numarası :2009/94-2010/200

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş
olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinin tahsili istemiyle yürütülen icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptâli ile takibin devamı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Davacı dava dilekçesinde davalıya kitap, broşür vs. işleri yaparak bedeli karşılığı fatura kestiği ve fatura bedelinin ödenmediğinden icra takibine konu edildiğini beyanla itirazın iptâlini talep etmiş, davalı ise davacı ile yapılmış herhangi bir sözleşmesi bulunmadığını iddia etmiş ve akdî ilişkiyi inkâr etmiş, davanın reddini savunmuştur. Davacı tarafça 14.01.2009 tarihli dayanak faturada belirtilen konuda sözleşme ilişkisi kurulduğu ve belirtilen işlerin yapıldığı iddia edilmiş ve mahkemece de kabul edilmiş ise de davalı yanca akdî ilişki inkâr edilmiştir. Davacı yanca dava dilekçesinin deliller bölümü ile ekli delil listesinde her türlü delil denilmek suretiyle yemin deliline de dayanılmıştır. Bu durumda mahkemece dayanak faturada belirtilen eser sözleşmesinin kurulduğu ve yerine getirildiğine dair davacının davalıya yemin yöneltme hakkı bulunduğu hatırlatılıp bu suretle akdî ilişkinin varlığı ile eserin imal edilerek teslim edildiğinin kanıtlanması halinde 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 366. maddesine göre konusunda uzman bilirkişiden alınacak raporla kanıtlanan işler nedeni ile davacının hakettiği iş bedeli hesaplattırılıp değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, bu husus gözden kaçırılarak davanın kabulü doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
Kabule göre de alacak yargılama sonucu belirlendiği halde %40 tazminata hükmedilmiş olması doğru olmamıştır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 17.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.