Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2014/2544 E. 2014/4172 K. 17.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2544
KARAR NO : 2014/4172
KARAR TARİHİ : 17.06.2014

Mahkemesi : Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi : 14.11.2013
Numarası : 2012/924-2013/1129

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, yüklenici tarafından açılmış olup eser sözleşmesine dayalı bakiye iş bedeli alacağının tahsili için yaptığı ilâmsız icra takibine davalı iş sahibinin itirazının iptâli ile takibin devamı ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece yetkisizlik sebebiyle dava dilekçesinin reddine dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle yetki itirazının reddine dair ara kararlardan rücu etmenin mümkün olmasına göre davalı iş sahibi vekilinin yerinde olmayan ve aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Taraflar arasında imzalanan 20/10/2010 tarihli sözleşmenin 5. maddesinde belirtilen işin niteliğine göre akdin ifa yeri Gaziantep’tir. Sözleşmenin 27. maddesinde anlaşmazlık halinde ve alacakların tahsilinde Ankara Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili oldukları da kararlaştırılmıştır.
Sözleşmenin 27. maddesindeki yetki şartında Ankara Mahkemeleri yetkili kılınmış ise de; sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan HUMK’nın 22. maddesindeki düzenlemede sözleşmede başka yer mahkemesinin yetkili kılınması halinde yetkinin kesin olduğu belirtilmemiştir.
6100 sayılı HMK’nın 17. maddesinin 2. cümlesinde taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça davanın sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılacağı hükmü getirilmiş ise de; usul sözleşmeleri kurulmaları ve geçerlilikleri bakımından maddi hukuk hükümlerine tabi olduklarından önceki kanun döneminde yapılan yetki sözleşmelerinin düzenlendikleri tarihteki usul hükümlerine tabi olacağı, sözleşmenin yapıldığı 20/10/2010 tarihinde yürürlükte bulunan HUMK’nın 22. maddesindeki yetkinin kesin yetki olmadığı ve uygulamada da yetki şartının genel hükümlere ya da özel kanununa göre yetkili kılanan mahkemelerin yetkisini ortadan kaldırılamayacağı kabul edildiğinden HMK’nın 17. maddesinin somut olayla uygulanması mümkün değildir.
Bu durumda mahkemece davalının ikametgâhı ve işin yapıldığı yer olan Gaziantep’de dava açıldığından mahkemenin ve icra dairesinin yetkisine yapılan itiraz reddedilip işin esası incelendikten sonra sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirmeyle yetkisizlik kararı verilmesi doğru olmamış, bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulüyle kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 17.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.