YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2514
KARAR NO : 2015/941
KARAR TARİHİ : 24.02.2015
Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak ile ilgili yapılan icra takibine itirazın iptâli talebine ilişkin olup mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı davasında, sözlü anlaşmaya göre davalıya ait şirketin idari binası ile hayvan barınaklarında tesisat işleri yaptığını, bu imalâtlar karşılığı 57.873,30 TL’nin ödenip bakiye 13.595,72 TL’nin ödenmediği, bakiye imalât için düzenlediği faturayı davalıya gönderdiğini ancak davalının faturayı iade edip yapılan icra takibine de itiraz ettiğini belirterek davalının takibe itirazının iptâline, icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, davalı savunmasında fatura içeriğinin malzeme ve metraj olarak gerçeği yansıtmadığını, yapılan imalatlârında ayıplı olduğunu bu nedenle faturayı iade ettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece bilirkişi raporu esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında akdî ilişkinin kurulduğu ihtilâfsız olup ihtilâf, imalâtın bedeli ile ilgilidir. Bu durumda imalât bedelinin yapıldığı yıl piyasa rayiçlerine göre belirlenmesi gerekir. Mahkemece öncelikle imalâtın hangi yıl yapıldığının araştırılıp, yapıldığı yılın belirlenmesinden sonra bilirkişiden alınacak ek raporla mevcut hali ile imalâtın bedelinin yapıldığı yıl piyasa rayicine göre belirlenip ihtilâfsız olan 57.873,30 TL ödemenin mahsubu ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken dava tarihi rayiçlerine göre değerlendirme yapılmış olan rapora itibar edilerek sonuca varılması doğru olmadığı gibi kabule göre icra takibinde talep edilen birikmiş faiz talebi hakkında davada talep olmadığı halde 248,12 TL faizin hüküm altına alınması, ayrıca alacağın yargılama ile belirlenmiş olup likit kabul edilmeyeceği halde davacı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilmiş olması da doğru olmamış bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 24.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.