YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2417
KARAR NO : 2015/905
KARAR TARİHİ : 23.02.2015
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, davalı yüklenicinin ürettiği mermerlerde sonradan ortaya çıkan ayıpların giderim bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, kendisine ait mağaza inşaatının zemin ve duvarlarında davalının ürettiği mermerlerin kullanıldığını, döşeme işinin bitmesinden birkaç ay sonra mermerlerin yüzeylerinde delinme ve çatlaklar meydana geldiğini, ….. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2012/2 D. iş sayılı dosyasında tespit yaptırdıklarını, alınan bilirkişi raporunda, kullanılan mermer plakaların üretim yerindeyken gözenekli ve çatlaklı olduğunun, kalitesinin düşük olduğunun, bu haliyle mermer plakaların kullanılmasının mümkün olmadığının tespit edildiğini, davalıya 03.02.2012 tarihli ihtarname göndererek zararın karşılanmasını ve yeniden kaliteli malzeme ile yapılmasını ihtar ettiklerini, davalının ihtarname üzerine mağazanın bir katındaki mermer üzerine dolgu malzemesi sürerek mevcut kusurları kapattığını, ancak aynı sorunların tekrar ortaya çıktığını iddia etmiş, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 2.000.00 TL tazminatın davalıdan yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ise, davacıya mermer sattığını, mağazaya uygulama işlemi yapmadığını, teslimin 20.04.2011 – 13.06.2011 tarihleri arasında yapıldığını, bu süre zarfında davacının ayıp ihbarında bulunmadığını, mermerlerin ayıplı olmadığını, davacının mermerlere koruyucu bakım işlemi yaptırmaması nedeniyle ayıpların oluşmuş olabileceğini, satımdan çok sonra iyi niyetli olarak mermerlerin silinmesi konusunda davacı ile anlaştıklarını ve mağazanın giriş katını tıraşlayarak bütün yüzeyi epoksi dolgu malzemesi ile kapladığını, bütün yüzeyi cilaladığını, ancak davacının bu işlemlerden sonra dahi koruyucu bakım işlemlerini yaptırmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; mermerlerin davacıya 20.04.2011 ila 13.06.2011 tarihleri arasında teslim edildiği, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 23. maddesi uyarınca davacının, teslimden itibaren 8 gün içinde mermerlerin muayenesini yaparak ya da yaptırarak ayıplarının bulunup bulunmadığını belirlemek ve davalıya ihbar etmek zorunda olduğu halde, bunu yapmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkemece taraflar arasındaki ilişkinin eser sözleşmesi olarak nitelendirilmesine karşın 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun ticari satıştaki muayene ve ihbar sürelerini düzenleyen 23. maddesinin uygulanması doğru olmamıştır. Diğer taraftan davalı yüklenici, sözleşmenin ifasından sonra davacının isteği üzerine sözleşme konusu mermerleri tıraşlayarak bütün yüzeyi epoksi dolgu malzemesi ile kapladığını, ardından bütün yüzeyi cilaladığını, derz aralıklarındaki boşlukları kapattığını, ancak davacının koruyucu bakım işlemlerini yapmadığı için ayıbın oluştuğunu savunmuş, böylece eser sözleşmesi hükümlerine göre ayıp ihbarının süresinde yapıldığını kabul etmiştir.
Yine mahkemenin kabulüne göre dava konusu mermerlerde gizli ayıbın varlığı sabit olup, karar davalı tarafından temyiz edilmemekle eserde gizli ayıbın bulunduğu davalı tarafından da kabul edilmiştir. Bu durumda mahkemece eserdeki ayıp miktarının bilirkişi raporuyla hesaplattırılarak ve taleple bağlı kalınmak suretiyle bir sonuca varılması gerekirken, eser sözleşmelerinde uygulanma imkanı bulunmayan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 23. maddesi hükümlerine dayanılarak davanın yazılı gerekçelerle reddi doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 23.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.