Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2014/2402 E. 2015/5433 K. 02.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2402
KARAR NO : 2015/5433
KARAR TARİHİ : 02.11.2015

Mahkemesi :İpsala Asliye Hukuk Hakimliği (Tic.Mah.Sıf.)
Tarihi :28.11.2013
Numarası :2007/279-2013/240

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan edimin ifa ile sonuçlanması nedeniyle idarece çıkarılan kesin hesaba karşı beyanda bulunma süresinin tanınması ve kesin hesabın bilirkişiler marifetiyle tespiti istemine ilişkin olup; mahkemece, davanın kesin hüküm nedeniyle reddine dair verilen karar, davacı yüklenici şirket vekilince temyiz edilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 303. maddesine göre (1086 sayılı HUMK’nın 237. maddesi) maddi anlamda kesin hükümden söz edilebilmesi; diğer bir anlatımla yeni açılan bir davaya karşı o davanın daha önce kesin hükme bağlanmış olduğunun söylenebilmesi için, ilk davayla ikinci davanın konusunun, taraflarının ve dava sebeplerinin aynı olması gerekir. Bu unsurları taşıyan kesin bir hükmün bulunduğu hallerde, aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanılarak ve aynı konuda yeni bir dava açılamaz; açılırsa bu dava dinlenmez, dava şartı yokluğundan reddedilir.
Mahkemece, kesin hükme dayanak olarak kabul edilen Edirne 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/191 Esas sayılı dosyasında idare sadece iletim kanalı tabanında gerçekleştirilen ıslah çalışmaları çerçevesinde yapılan kazıların “Makine ile Batak – Balçık Zeminlerde Kanal Açılması veya Dere Yatağı Temizlenmesi” poz fiyatından ödenmesi gerekirken “Sınai İmalat Kazısı” pozundan ödendiği ve ıslah işlemleri çerçevesinde gerçekleştirilen taş dolgu bedellerinin onaylı paftasında belirtilen noktalara, istif işleminin elle yapılmasının imkansızlığına rağmen birim fiyat tarif ve şartlarına aykırı olarak ve iletim kanalları tanımında “İstifsiz Taş Dolgu” pozu yerine “İstifli Taş Dolgu” pozundan ödenmesi sebebine bağlı olarak fazla ödemenin istirdadını talep etmiş, mahkemece de kesin hesap çıkarılmaksızın, bu imalat kalemlerine münhasıran karar verilmiştir.
Temyiz incelemesine esas davada, Edirne 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/191 Esas sayılı dosyasında talep edilenden farklı olarak işin kesin hesabının çıkarılarak alacak ve borç durumunun tespiti talep edilmiştir. Bu haliyle, her iki davanın konusunun aynı olduğundan ve dolayısıyla kesin hükümden söz edilemez. Lakin, davacı kesin hesabın çıkarılarak alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmediğinden, dava tarihi itibariyle eda davası açılması mümkün bulunan hallerde tespit davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığı gözetilip, mahkemece davanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-h maddesi uyarınca hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerekir.
Açıklanan nedenlerle, mahkemece davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesi doğru olmayıp, hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438/son maddesi uyarınca gerekçesinin “davanın hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiği” şeklinde düzeltilmesi suretiyle onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438/son maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilmek suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, düzeltilerek onama nedenine göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 02.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.