Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2014/2308 E. 2014/5229 K. 17.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2308
KARAR NO : 2014/5229
KARAR TARİHİ : 17.09.2014

Mahkemesi :Kastamonu 1. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :03.07.2012
Numarası :2008/578-2012/289

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili istemiyle girişilen icra takibine itirazın iptâli, takibin devamı ve %40 icra inkâr tazminatı istemiyle açılmış, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Mahkemece alınan asıl ve ek raporda 2007 ve 2008 yılları itibariyle davacının yapmış olduğu işlerin tutarı 805.960,17 TL olarak bulunmuş, toplam ödeme tutarı 750.649,44 TL’nin mahsubu ile bakiye davacı alacağı 55.310,73 TL üzerinden dava kabul edilmiştir. Ödeme tutarı hesaplanırken TC. Ziraat Bankası A.Ş.’nin 10.01.2012 gün 187-100 sayılı yazı cevabı içeriğinde geçen 18.450,00 TL’lik tutarın da ödemelere dahil edildiği anlaşılmaktadır. Davacı yüklenici bilirkişi raporuna itirazında ve temyizinde bankadan gelen yazı içeriğinin çelişkili olduğunu 18.450,00 TL’lik ödemenin kendisine yapılmadığını, 3. kişiye ödeme yapılması konusunda da bir talimatı bulunmadığını ileri sürmüştür. Gerçekten de ilgili banka şubesinin yazı cevabı açık olmayıp, ödemenin bizzat davacıya mı, yoksa bir 3. kişiye mi yapıldığı hususu açıkça anlaşılamadığından, davacı itirazları da nazara alınarak bu hususta ilgili bankaya yeniden müzekkere yazılarak ödemenin kime yapıldığının belirlenmesi, 3. kişiye yapılmış ise bu konuda davacının bir talimatı bulunup bulunmadığının araştırılması ve sonucuna göre ödeme tutarı yönünden bir karar verilmesi gerekirken, bu yönden eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Karar bu yönüyle davacı yararına bozulmalıdır.
3-Davalının temyiz itirazlarına gelince;
A-İtirazın iptali davası sonucu icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun icra takibine itirazında haksız ve alacağın likid olması zorunludur. Somut olayda icra takibinde 395.696,59 TL talep edilmiş, mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu dava kısmen kabul edilerek 55.310,73 TL’ye hükmedilmiştir. Alacak tutarı yapılan yargılama sonucu bilirkişi incelemesi ile belirlendiğinden, alacağın likid olduğundan söz edilemez. Hükmedilen miktarın %40’ı oranında icra inkâr tazminatına hükmedilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
B-İtirazın iptâli davası 395.696,59 TL üzerinden açılmış, dava kısmen kabul edilerek takibin 55.310,73 TL üzerinden devamına karar verilmiştir. Davanın reddine karar verilen 340.385,86 TL üzerinden davalı yararına karar tarihinde yürürlükte olan tarife uyarınca nispi vekâlet ücreti tayini gerekirken vekâlet ücretinin eksik hesaplanmış olması da bozma nedenidir.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, hükmün 2. bentte yazılı nedenlerle davacı yararına, 3/A ve 3/B bentlerinde yazılı nedenlerle de davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 17.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.