Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2014/229 E. 2014/5825 K. 16.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/229
KARAR NO : 2014/5825
KARAR TARİHİ : 16.10.2014

Mahkemesi :Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi :04.12.2012
Numarası :2011/38-2012/530

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –
Davada, eser sözleşmesi ve cari hesap ilişkisinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili istemiyle başlatılan ilâmsız icra takibine davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptâli ile takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili istenmiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-İcra takip talebinde asıl alacak yanında 21.244,52 TL faiz alacağının da tahsili istenmiş, mahkemece faiz alacağına ilişkin istem rededdilmiştir. Davacı tarafından davalıya gönderilen 28.09.2009 tarihli ihtarda cari hesaptan kaynaklanan 65.360,14 TL vadesi geçmiş alacağın 3 gün içinde, 7.754,80 TL vadesi gelmemiş alacağında vadesi geldiğinde ödenmesi istenmiştir. Dosyada ihtarnamenin davalıya tebliğine dair bir belge bulunmamakta ise de, davalı 29.09.2009 tarihli cevabi yazısında talep edilen cari hesap alacağını kabul etmeyip ödemeyeceğini bildirdiğinden cevabi yazının düzenlendiği 29.09.2009 tarihinde davalı temerrüdü gerçekleşmiştir. Mahkemece davalının 29.09.2009 tarihinde temerrüde düştüğü kabul edilerek bu tarih ile 25.06.2010 icra takip tarihi arasındaki dönem için faiz alacağı hesaplanıp hüküm altına alınması gerekirken sözü edilen ihtar ve cevabi yazının gözden kaçırılarak takip öncesi temerrüt oluşmadığından bahisle davacının işlemiş faize yönelik talebinin tümden reddi doğru olmamıştır.
3-Mahkemece davacı yararına icra inkâr tazminatına karar verilmiştir. İİK’nın 67/II. maddesi uyarınca alacaklı yararına icra inkâr tazminatına karar verilebilmesi için borçlunun takibe itirazında haksız olması gerekir. Alacağın likid olmadığı, yargılamada alınan raporla belirlendiği durumlarda borçlunun itirazında haksız olduğu kabul edilemez. Somut olayda icra takibinde 54.225,51 TL asıl alacak talep edilmiş, mahkemece yargılamada alınan rapor
benimsenerek, davacının bakiye 10.664,00 TL alacaklı bulunduğu kabul edilmiş ve bu miktar hüküm altına alınmıştır. Alacak miktarı bilirkişi raporuyla belirlendiğinden ve takip talebindeki miktardan daha aza hüküm verildiğinden alacağın likid olduğu ve borçlunun takibe itirazında haksız bulunduğu kabul edilemez. Bu durumda mahkemece koşulları oluşmayan icra inkâr tazminatı talebinin reddi gerekirken, aksi düşüncelerle alacağın likid kabul edilip inkâr tazminatına karar verilmesi de doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle tarafların diğer temyiz itirazlarının reddine, kararın 2. bentte yazılı nedenlerle davacı, 3. bentte yazılı nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 16.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.