Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2014/2285 E. 2014/5042 K. 10.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2285
KARAR NO : 2014/5042
KARAR TARİHİ : 10.09.2014

Mahkemesi : Bingöl 2. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi : 28.01.2014
Numarası : 2013/378-2014/28

Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine dair verilen ilk karar davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemiz’in 20.05.2013 gün 2012/4136 E.-2013/3253 K. sayılı ilâmı ile bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine dair verilen ikinci karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Hükmüne uyulan bozma ilâmında davalının usulüne uygun tebligata rağmen duruşmalara katılmadığı ve ayıbın ihbar edilmediğini ileri sürmediği, bu durumda işin esasına girilerek davalının ayıptan kaynaklanan sorumluluğunun belirlenmesi ve sonucuna göre hüküm verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulmakla, dava dilekçesi ve duruşma gününün davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ve davalıya süresinde ayıp ihbarında bulunulduğunun kabulü gerektiği konularında davacı lehine usulü kazanılmış hak oluşmuştur. Mahkemelerce, Yargıtay’ın bozma ilâmına uyulması halinde, ilâmda belirtilen şekilde inceleme yapılarak ve taraflar yararına oluşan usuli kazanılmış haklar gözetilerek ilâmda belirtilen hukuki esaslar çerçevesinde karar verilmesi zorunludur (Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 09.05.1960 tarih 1960/21 E.-1960/9 K. sayılı ilamı). Mahkemece bozmaya uyulduğu halde davacı yararına oluşan usuli kazanılmış haklar dikkate alınmayarak davalıya yapılan dava dilekçesi ve duruşma günü tebligatının usulsüz olduğu, davalının bozmadan sonra verdiği cevap dilekçesi ile kendisine ayıp ihbarında bulunulmadığını savunduğu, bu durumda davacı tarafça süresinde ayıp ihbarında bulunulduğunun kabul edilemeyeceği, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 362. maddesi uyarınca davacı ayıp ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediğinden 360. maddede sayılan hakları kullanamayacağı gibi usule aykırı gerekçelerle davanın yeniden reddi doğru olmamış, hükmüne uyulan bozma ilâmına uygun şekilde inceleme yapılmak ve sonucuna göre karar verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 10.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.