Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2014/2256 E. 2014/4714 K. 03.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2256
KARAR NO : 2014/4714
KARAR TARİHİ : 03.07.2014

Mahkemesi :Isparta 2. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :18.07.2013
Numarası :2012/448-2013/356

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı temsilcisi tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı yüklenici DSİ tarafından açılan davada DSİ 18. Bölge Müdürlüğü ile davalı Sulama Kooperatifi arasında imzalanan ön sözleşmenin 3. maddesinden kaynaklanan 387.937,00 TL kati tesis bedelinin ihtarname tarihi olan 07.10.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili talep edilmiş, mahkemece davanın esas sözleşmenin kurulması isteğine ilişkin olduğu belirtilerek davalı kooperatifin güncelleştirilmiş bedel üzerinden düzenlenen ve imzalamaktan imtina ettiği sözleşmenin 14.12.2012 dava tarihi itibariyle kurulmuş ve devir işleminin bu tarih itibariyle gerçekleşmiş sayılmasına dair verilen karar davalı kooperatif tarafından temyiz edilmiştir
Yanlar arasında 03.05.2004 tarihli ve adi yazılı “ön sözleşme” yapılmıştır. Bu sözleşme, özel hukuk hükümlerine göre kurulmuştur (BK.md.1,19). Davacı, bu sözleşme ile yeraltı suyundan sulama suyu temini maksadıyla projeleri hazırlanarak sondaj kuyuları inşaası, motopomplarla teçhizi, motopomp barakaları, sulama ve elektrik tesislerinin inşaası işlerinin yapımını yüklenmiştir. Yanlar arasındaki sözleşme, Borçlar Kanunu’nun 355. maddesinde tanımlandığı üzere; niteliğince bir “eser” sözleşmesidir. Davacı yüklenici davalı ise iş sahibidir.
Sözleşmenin 3. maddesinde; iş-eser bedeli yaklaşık olarak (231.596,71 TL) olarak kararlaştırılmış; ancak, tesislerin ikmâlini müteakip yapılacak kat’i hesaplara göre tespit edilecek olan kat’i bedellerin geri ödemeye esas olacağı açıklanmıştır. Sözleşmenin 4. maddesi, (Kooperatif, idarece inşası yapılan yeraltı suyu pompaj tesislerini sonradan tanzim edilecek “Devir Sözleşmesi” esasları dahilinde devralmayı, bu tesisleri “167 Sayılı Yeraltı Suları Hakkında Kanun”, “Yeraltı Suları Tüzüğü”, “Yeraltı Suları Teknik Talimatnamesi” ile ekteki “Yeraltı Suyundan Sulama Tesislerine Ait İşletme, Bakım ve Onarım Talimatı’ hüküm ve esaslarına göre işletmeyi peşinen kabul eder.) hükmünü içermektedir. Sözleşmenin bu hükmü gereğince, taraflar, yapılan tesislerin davalıya devri için ayrıca bir “devir sözleşmesi” yapılmasını yüklenmişlerdir.
Yanlar arasındaki uyuşmazlık, esasen ön sözleşmenin uygulanmasından kaynaklanmaktadır. Az yukarıda açıklandığı üzere, sözleşmenin 3. maddesinde, tesislerin ikmâlini müteakip yapılacak kat’i hesaplara göre tesbit edilecek olan kat’i bedellerin geri ödemeye esas alınacağı açıklanmış ise de; iş bedelinin hesap şekli ve yöntemi sözleşmede düzenlenmediği gibi; buna ilişkin bir hukuksal dayanak da sözleşme eki olarak gösterilmemiştir.
Sözleşmenin 1. maddesinde; sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren yüklenilen işin idarece uygun görülecek sürede inşaa edilerek devredileceği kararlaştırılmıştır. Başka bir anlatımla, sözleşmede eserin teslim süresi kararlaştırılmamış, teslim süresini belirleme yetkisi davacıya tanınmıştır. Ancak; davacı, bu yetkisini kullanırken, objektif iyiniyet kurallarına uygun davranmalı ve haklı nedenlere dayalı gecikmeler hariç, eserin niteliğinin ve büyüklüğünün gerektirdiği imalât süresi içinde eseri tamamlamalıdır. O halde, sözleşme konusu iş-eser’in teslimi gereken uygun sürenin belirlenmesi, eser bu süreden önce tamamlanmış olarak teslim olunmuş ise o teslim tarihinin saptanması zorunludur.
Sözleşmede, iş bedelinin belirlenmesi yöntemini belirleyen bir hüküm veya sözleşmenin yollama yaptığı bir düzenleme bulunmadığına göre iş bedeli, Borçlar Kanunu’nun 366. maddesinde öngörülen yasal yönteme göre belirlenmelidir. Anılan Yasa hükmüne göre, yanlarca önceden kararlaştınlmamış veya yaklaşık olarak kararlaştırılmış olan eser bedelinin yapıldığı, somut olayda ikmâl edilip teslim edildiği tarihteki serbest piyasa fiyatlarına göre, bilirkişi ya da bilirkişi kurulu aracılığıyla yapılacak inceleme sonucu mahkemece belirlenmesi gerekir
Tüm bu sebeplerle, mahkemece yapılacak iş; taraflara tüm yasal delillerini sunmaları için yeterli süre verilmeli, sunulan deliller toplanmalı, yerinde keşif yapılmak suretiyle yukarıda açıklanan hususlar gözetilerek, uzman bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılmalı; sözleşme konusu işin, haklı gecikmeler hariç tamamlanmış olarak davalıya teslimi gereken uygun teslim süresinin belirlenmesi; iş-eser, uygun teslim süresinden önce davacıya teslim edilmiş ise teslim tarihi; aksi halde teslimi gereken tarihe göre ve Borçlar Kanunu’nun 366. maddesindeki yasal yöntemle davacının hakettiği iş bedelinin, ön sözleşmedeki miktardan az olmamak üzere, saptanması ve davacının tahsil talebine yönelik olarak sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekir.
Mahkemece, yanlış değerlendirme ile uyuşmazlığın, sözleşmenin mahkeme kararı ile kurulması isteğine ilişkin olduğu benimsenerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
Ayrıca davacı D.. M.. 02.11.2011 tarihinde yürürlüğe giren 662 sayılı KHK uyarınca DSİ Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun’da yapılan değişiklik ile genel bütçeli idareler arasından çıkarılarak özel bütçeli idareler arasına alınmış olup, 492 sayılı Harçlar Kanunu’ndan kaynaklanan yargı haçlarından muafiyeti bulunmamaktadır. Davacı harçtan muaf olmadığından harç alınmadan davanın görülmesi de yanlış olmuştur.
Kararın açıklanan bu nedenlerle bozulması gerekmiştir
SONUÇ: Yukarıdaki sebeplerle, davalının temyiz itirazlarının kabulü ile kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 03.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.