Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2014/2196 E. 2014/2826 K. 22.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2196
KARAR NO : 2014/2826
KARAR TARİHİ : 22.04.2014

Mahkemesi :Artvin Sulh Hukuk Hakimliği
Tarihi :14.01.2014
Numarası :2013/55-2014/3

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –

Dava, iş bedelinden doğan alacağın tahsili amacıyla yürütülen icra takibine itirazın iptâli davasıdır. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir. Davacı vekili, davalıya ait evin tadilat işlerinin yapımı işini 03.10.2008 tarihli sözleşme ile üstlendiğini, işi yapıp teslim etmesine rağmen bakiye iş bedelinin ödenmediğinden bahisle iş bedelinin tahsili amacıyla Ardanuç İcra Müdürlüğü’nün 2010/21 esas sayılı icra dosyası ile takibe geçtiğini, davalı borçlunun haksız ve yersiz şekilde takibe itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptâlini ve % 40’dan aşağı olmamak üzere inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiş, davalı iş sahibi ise, işin ayıplı yapıldığını bedelin ödendiğini ve davacıya borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne, icra inkâr tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, verilen karar davacı vekilince süresinde temyiz edilmiş, Yargıtay Yüksek 14. Hukuk Dairesi’nin 2012/14732 Esas 2013/2109 Karar sayılı kararı ile hüküm bozulmuş, mahkemece yeniden yapılan yargılamada bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Ardanuç İcra Müdürlüğü’nün 2010/21 Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; alacaklı davacı tarafından borçlu davalı aleyhine 3.275,00 TL asıl alacak 209.96 TL işlemiş faiz olmak üzere 3.484,96 TL üzerinden ilâmsız takip yapıldığı, ödeme emrinin borçluya 26.01.2010 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği ve borçlu davalının 27.01.2010 tarihli dilekçesi ile borca itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulduğu ve 1 yıllık yasal süresi içerisinde itirazın iptâli davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında 03.10.2008 tarihli sözleşmenin düzenlendiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, iş bedelinin tamamen ödenip ödenmediği noktasında toplanmaktadır. Taraflar arasında düzenlenen sözleşme, sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğinde olup, uyuşmazlığın bu hükümlere göre çözümlenmesi gerektiği açıktır.
Taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinde, iş bedeli 10.660,00 TL olarak kararlaştırılmış olmakla niteliği itibariyle mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 365 ve devamı maddelerinde düzenlenen götürü bedelli sözleşmedir. Buna göre davacı yüklenici kararlaştırılan bu bedelle sözleşmede yer alan üstlendiği işleri yapmak, davalı iş sahibi de iş bedelini ödemek durumundadır. Davacı yüklenici işi tamamlayarak teslim ettiğini ve bakiye 3.275,00 TL işi bedelinin ödenmediğini iddia etmiş, davalı iş sahibi ise toplam olarak 8.800,00 TL ödediğini ancak eksik ve kusurlu işler bulunması nedeniyle bakiye 1.860,00 TL bedelin ödenmediğini savunmuştur. Mahkemece hükmüne uyulan bozma ilâmı doğrultusunda yeniden keşif yapılarak sözleşmede kararlaştırılan işlerin fizikî gerçekleşme oranı belirlenmiş ise de; belirlenen fizikî oranın sözleşme bedeline oranlanması yerine icra dosyasında talep edilen bedele oranlanmış olması doğru olmamıştır.
O halde, mahkemece yapılacak iş; bilirkişi raporu ile tespit edilip mahkemece uygun bulunan % 23 oranındaki eksik işin tüm işe oranlanarak (10.660,00 / %23 = 2.451,80) eksik iş bedelinin sözleşme bedelinden düşülüp (10.660,00 TL-2.451,80 = 8.208,20TL ), bulunan bu bedelden davacının kabul ettiği ödeme miktarının mahsup edilmesi (8.208,20-7.385,00 = 823,00 TL) suretiyle 823,00 TL bakiye iş bedeline hükmetmekten ibarettir. Yanlış uygulama sonucu fazlaya hükmedilmesi doğru olmamış, verilen kararın bu nedenlerle bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 22.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.