Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2014/2108 E. 2014/5205 K. 17.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2108
KARAR NO : 2014/5205
KARAR TARİHİ : 17.09.2014

Mahkemesi :İstanbul/Anadolu 19. Sulh Hukuk Hakimliği
Tarihi :26.03.2013
Numarası :2013/171-133

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, iş bedelinin tahsili için girişilen icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili istemiyle açılmış, mahkemenin davanın asıl alacak ve icra inkâr tazminatı yönünden kısmen kabulüne dair verdiği karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile dosya kapsamından; taraflar arasında, davalıya ait 8 adet cihazın kalibrasyon bakımı ve sensör değişikliği konusunda akdi ilişkinin kurulduğu sabittir. Uyuşmazlık, iş bedelinden kaynaklanmaktadır. Davacının düzenlediği fatura, tebliğ edilip davalının defterlerine kayıt edilmiş ise de; somut olayda uygulanması gerekli 6762 sayılı TTK’nın 23. maddesine göre 8 gün içerisinde e-posta yoluyla itiraz edildiğinden fatura içeriğinin kesinleştiğinden bahsetmek mümkün değildir.
Taraflar arasında kurulan akdi ilişki, dava tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı BK’nın 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesidir. Aynı Kanunun 366. maddesinde imalât bedelinin, taraflar arasında ihtilaflı olması halinde yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçlerine göre hesaplanması gerekir. Mahkemece, teknik bilirkişiden alınacak rapor ile işin, yapıldığı yıl mahalli piyasa rayicine göre bedeli hesaplattırılıp itiraz edilmeyen kısım düşülerek varsa kalan miktar üzerinden itirazın iptâline karar verilmesi gerekirken, bu hususlar gözardı edilerek eksik incelemeyle yazılı şekilde kabul kararı verilmesi doğru olmamıştır. Öte yandan alacağın varlığı ve miktarı, teknik bilirkişi raporuyla saptanacağından alacağın likid olduğundan sözedilemez ve bu nedenle icra inkâr tazminatı talebinin de reddi gerekir.
Açıklanan nedenlerle eksik inceleme ile dava konusu asıl alacağın ve icra inkâr tazminatı talebinin kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bu nedenle kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan sebeplerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 17.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.